Reha Ören ile eski hukukum vardır, zaman zaman oturur sohbet ederiz, fakat bu kez görüştüğümüzde onu biraz söylenir gördüm.
Hakkımı yiyor!, normalde ben söylenirim o dinler diye düşündüm önce, “hak” dedim aslında ama alışkanlık bu…
Oysa ki hep ben söylenirdim ona, o beni dinlerdi sadece, bu kez ben sustum o söylendi bana, şaşırdım, durdum, dinledim…
Son Türk Yurdu’nda ATA dede temeli olan insanların kelimeleri çok güzel ama çokta can acıtandır, bilene…
Reha Ören bana ne dedi, ne söylendi, ne kadar canım acıdı anlatamam, anlatmam, anlatmayacağım.
Geçmişten...
Bir gece geç saatte, habersizce evine hesapsız şekilde misafir oldum, saygısızlıktır aslında ama “hoş gelmişsin Erol’um” diye karşıladı beni, bir köpeği var çocuk derim ben ona ismi “Yoldaş”
Sordum, “Yoldaş” nasıl? Bu isim sana ters değil mi? dedim. Güldü…
“Benim yoldaşım Erol, kim hangi kelimeleri nasıl bünyesine almış bilemedim ama “yoldaş” kelimesi güzeldir ve kimsenin değildir. Bu çocukta bana yoldaştır, onun için ismi yoldaştır Erol kardeşim” dedi.
O gece ben de insan görmek istemiyor durumdaydım, sadece Reha abi ile oturabilirdim, koşup ona gitmiştim.
Evine misafir etti beni, 2 oda bir ev, içeri girip şaşırdım, duvar yoktu evde, sanki kitaplardan duvar örülmüş gibiydi her yer, her yer abartısız kitaptı!..
Bozuntuya vermedim önce, normal gibi davransam da sonra dayanamadım,
Bu kadar kitap??? okudun mu hepsini?
Yok, çoğunun editörlüğünü yaptım, okumadım, yazdım!.. dedi.
Sonra; “Ne içersin Erol’um” dedi.
Abi, falan derken, neyse şunu içerken sen ne içeceğini düşün dedi, milli içeceğimizden ikram etti, Yoldaş bizle oturuyordu, bireydi Yoldaş Reha abi için…
Sabaha kadar memleket meselelerini konuştuk, anlatmam burada!..
Reha Ören’in, kıymetini bilenler var elbet memlekette şükür ama Adana da kıymetini bilmeli diye düşündüm ayaklı Ansiklopedinin, yani Reha Ören’in…
Yaşıtlarım (1972 doğumluyum) bilirler kupon biriktirip Ansiklopedi edinirdik ya, Reha Ören'in kıymetini bilen olursa yürüyen Ansiklopedidir, kıymet bilmek gerek, bence…
Sadece diyorum ki; yaşayan kültürümüze yaşarken sahip çıkalım.
REHA ÖREN KİMDİR?
1978 yılında Kıbrıs’ta Asya Haber Ajansı’nda gazeteciliğe başladı.
12 Eylül’den sonra Babıâli kaldırımlarında çeşitli gazetelerde görev aldı.
Kendisini gazetecilik mesleğinin her aşamasında amatör olarak tanımladı.
‘Kıbrıs Türk Ocağı’ dergisi ve ‘Kavgamız Turan’ dergisinde fikir yazıları yazmaya başladı.
Hepsi kapatılınca ve yazacak alan bulamayınca çözümü düşündü ve buldu…
Yazacak gazete bulamadığı için 10 Mart 1992 tarihinde Söz Gazetesi’ni yayınlamaya başladı.
Ardından Türk Sözü Dergisi’ni çıkardı.
Reha Ören’in, ‘Apolitik Kıbrıs Tarihi’, ‘Taşra Yazıları’, ‘Ruhunu Arayan Millet’, ‘Nazım Yazılar ve Aforizmalar’ adlı kitapları vardır.
‘Biz Ahmak Türkler’ ve ‘Bolşevik Devrimi Aslında Türk Devrimi’ adlı kitaplarını okumak gerek.
Reha Ören; halen SÖZ Gazetesini çıkarıyor ve çalışmalarına devam ediyor. Ayrıca SÖZ TV olarakta canlı yayınlarla birikimini paylaşıyor.
https://www.sozgazetesi.org/
Yorum Yazın