Sonsuzkere 1/.
Sen,
daha gözlerinde uyku,
sabah sıkıntılarıyla,
yarım bir kahvaltı,
elzem olmuş bir kötülük,
kaygı sarar heryanını,
uzaklarda bir şeyler arar olursun.
Bunalarak yol alırsın,
gün yarılmış ve patlamış bir hiçliktir,
aslında gün bitmiştir,
hissetmenle ölümü....
Yakanda bir gül ile,
öğrencilerini sulamaya gidersin,
belki acilde kanayan bir yaraya
tampon üstüne tampon basan
acemi bir hemşire
ve çekilin ben doktorum diyen bir doktor
ya da bir sıhhi tesisatçı
ya da bir bürokrat,
ya da
hepimizin olduğu şu sıradan yurttaş.
Neyse
şehit, gazi,
anne, baba, evlat ,dede, akraba
bir şeysin işte.
Hayatta bir adın var, defnedilirken.
O ad okunur, aynı rituel
hep aynı şey,
ölümler bitsin diye ölmek..
Eyy cemaat nasıl bilirdiniz?
Kuşkunuz olmasın hep iyi bilinir
ölenler...
Çaresi bulunmamış hastalıklar, taklalar atarak otomobiller, seller, dondurucu soğuklar, adına doğal denilen felaketler, kazalar ve kaderler, bilinçli sıkılan mermiler, son derece bilinçli ve itinayla atılan bombalar, açlıktan kırılmalar, hayvanları bile kıskandıracak bir yeme içme, israflar, çelişkiler ve daha fazla çelişkiler üreten ideolojiler, tapınmalar arasında eyy cemaat nasıl bilirdiniz? doğru, yanıt iyi bilirdik... Hiç bir istisnası yok sonsuzkere;
''benim sadık yarim kara topraktır''
Özger n. peker/ Ocak '2017
Necmettin şiirlerin Nazım Hikmetin tarzında. Gerçekten güzel sonlandırılmış, tebrik ederim.
Ali Ekber KOPAN
23-06-2023 19:58