Yarın 10 Kasım,
Türkiye Cumhuriyetini, Türk milletinden ve silah arkadaeşlarından aeldığı güçle inşaa eden dünya lidari Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 86. yıldönümü.
Allah'ın Rahmeti onun, silah arkadaşlarının ve bu topraklar uğrunda Şehit olanların üzerine olsun.
Atatürk deyincei elbette dillerimizden şu sözler dökülüyor;
Nereden,
Nereye.
Savaş meydanlarında olduğu gibi aynı ustalığını Cumhuriyetin kurulmasından hemen sonra tarımda, sanayide ve dış politikadada konuşturan Atatürk her yönüyle bir dünya lideriydi.
Neden mi?
Ülkesinde bir masada 32 kral ve 62 Cumhurbaşkanını toplayabiliyorsan elbetteki bir dünya liderisin.
Ve o dünya lidarinin yokluğunda ölüm yıldönümünde Türkiye'nin oksijen deposu Kaz dağlarında paraya ve madene doymayan Cengiz Holding maden uğruna BİR MİLYON ağacın onbinlercesini kesmiş bulunuyor
Yalova'da bir çınar ağacının dalının kesilmemesi için konağı yapılan çalışmalarla ileri taşınmasını sağlayan,
Ağaç, çiçek ve yeşillik uyğarlık demektir, Ormansız ve ağaçsız toprak vatan değildir” diyen Mustafa Kemal Atatürk aynı ustalığı sanayileşmedede göstererek Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında Seydişehir Alimünyum fabrikasını, Aliağa Rafinesini ve Oymapınar Barajını Ruslar'a yaptırdı, karşılığını ise narenciye ve sebze ile ödedi.
İşte bunun için dünya lideridir,
Yunan bayrağını yerde gören ve derhal yerden alarak özenle katlayarak Yunan komutana verdiği için dünya lideridir.
Atatürk Çanakkale'ye gelen ve burada ölen işgal güçlerin askerleri ve yakınlarına 1934 yılında şu şekilde seslenmiştir;
“Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.”
İşte bunun için dünya lideridir.
1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme haklarını ise 5 Aralık 1934'te anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliği ile tanınmasını sağladı,
işte bunun için dünya lideridir.
Sonuç olarak, bugün Atatürk'ün ortaya koymuş olduğu ilkelere uyulmuş olsaydı ,Türkiye Cumhuriyeti tarımıyla, sanayisiyle ve savunmasıyla bölgesinde söz sahibi bir ülke oğlurdu, ama olmaması için hiçbir sebep yoktur diyorum.
Yorum Yazın