Konya Ereğlisi’nin Zanapa Köyü (şimdiki ismi Halkapınar) 1847 doğumlu büyük dedem ŞEKERALİSİ…
Zanapa (Halkapınar) köyü meydanındaki şu anki camii arsası bizimdir, helal olsun namazını kılıp dua edip hak bilen hemşehrilerimize…
Anlatayım;
Zaman eski zaman; bahçelerimize çöküyor sayıca fazla bir aile, ŞEKERALİSİ’nin amcası “oğlum bunlarla başa çıkacak gücümüz yok, sayıca azız biz, ailemiz önemli, sen bize çöken ailenin başını vur bahçelerimizi kurtaralım, ailemizi, geleceğimizi kurtaralım” deyip çöken ailenin en büyüğünü hedef gösteriyor.
(Şu tarihte halen; Zanapa’ya gidince tanımadığım bazı kimselerin, ŞEKERALİSİ’nin torunuyum deyince yüzü değişiyor ve dönüp gidiyorlar, zamanındaki çökenlerin torunları onlar sanırsam!..)
Büyük dedem ŞEKERALİSİ; bir gece, bahçelerimize çökmeye çalışan ailenin evine girip en büyüklerinin kafasına sıkıyor ve Bolkar Dağları’na kaçıyor.
Jandarma, aylarca peşini bırakmıyor, mağaralarda yaşıyor, yaşı tahminen 16…
Zaman geçiyor ve artık Jandarmadan kaçamayacağını düşünüp bir gece köye iniyor, amcasını yatağında uyandırıp “beni yalnız bıraktın, kaçamıyorum artık” diyor.
Bu arada, 80 dönüm elma bahçemizin tek sahibi olmuş amcası…
ŞEKERALİSİ’ne altın verip “Adana’ya git” diyor.
O tarihlerde bölgenin sebze-meyve hal merkezi Adana olduğu için amcasının bağlantıları da var.
ŞEKERALİSİ Adana’ya, Türk Ticaretin oradaki Ereğliler’in yerine geliyor.
Kale Kapısı’na gidiyor…
İncirlik’ten Durmuş Ağa’nın çiftliğinin kahyasına rastlıyor, iş derdinden bahsedince kahya ŞEKERALİSİ’ni İncirlik köyüne götürüyor.
Durmuş Ağa’nın çiftliğinde çalışmaya başlıyor.
Kürkçüler’in Zıpkıcıdan Fadime ile evleniyor.
Naime-Nazire-Fadime-Ümmü-Duran-Ayşe ismini verdiği çocukları oluyor.
Duran; İncirlik eşrafından babamın babası Ereğli Duran-Ahmet Duran Saylan, benim dedemdir.
Zaman geçiyor…
Cumhuriyet ilan edilince eski suçlar yok olup ta görülmeyince;
1920 yılında köyü Zanapa’yı görmek istiyor ve eşiyle birlikte Zanapa’ya gidiyor ŞEKERALİSİ.
Akrabaları panikle karşılıyorlar, “yıllar sonra geldiyse bahçelerimizi alacak, hakkını isteyecek, hepsi benim diyecek” diye düşünüyorlar.
Sadece akrabalarını görmek, hasret gidermek isteyen ŞEKERALİSİ, bu yaklaşımları görünce kötüleniyor ve o gece rahatsızlanıyor, gecenin sonunda inme iniyor ve hakkın rahmetine kavuşuyor.
İyi bakışının karşılığında gördüğü tavır onu yok ediyor.
Benim büyük dedem ŞEKERALİSİ’nin mezarı bu yüzden Zanapa (Halkapınar) köyündedir.
Fadime nenem kocasını defnedip Adana’ya dönüyor, fakat sonradan tekrar Zanapa’ya gidip orada, eşinin yanında 1921 yılında rahmetli oluyor.
ŞEKERALİSİ’nin oğlu Ahmet Duran SAYLAN’ın oğlu Nuri SAYLAN’ın oğlu Erol SAYLAN’ım ben.
Gururla…
Geçmişlerime Allah'tan rahmet diliyorum, Mekanları cennet olsun.
Fotoğraf: Konya/Ereğli/Zanapa... Yanımda olan rahmetli babam Nuri Saylan, ayakta olan rahmetli dedem İncirlik Eşrafından Ereğli Duran-Ahmet Duran Saylan
Not: Bu bilgileri toparlamama katkı koyan, aile büyüğümüz Ahmet Özen’e sonsuz teşekkürler eder, Allah’tan uzun ömürler dilerim.
kalemine sağlık çok güzel bir yazı olmuş...
necmettin peker
15-09-2023 12:05