Adana benim için çok şey ifade ediyor.
Yüzmeyi kanalda öğrendim, çocukluğumuz TCDD işletmelerinin içindeki Demirspor tesislerinde, gerek kendi arkadaşlarımızla oynayarak, gerekse de Demirspor futbolcularının antremanlarını hayranlıkla izleyerek geçti. Adana'nın iki gururundan biri olan Adanaspor ile tatlı rekabet ve atışmalar hiç eksik olmazdı dostlarımız arasında.
Adana Sanayi Odasının başında, kentin ağabeyi Sakıp Sabancı vardı. Demirspor birinci ligde idi, birbirinden değerli futbolcularımız vardı. Adana'yı çok seven milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, tanınmış yazarlarımız, artistlerimiz, sanayicilerimiz, tiyatro ve müzik üstadlarımız, futbolcularımız, dünya şampiyonu güreşçilerimiz ve yüzücülerimiz vardı.
Neredeyse her ailenin bir işi vardı. Sanayide çalışanların maaşları da çok iyiydi. Organize sanayi bölgeleri fikri bir Adana'lıdan çıkmıştı.
Mayıs ayında, Türkiye'nin ilk buğdayları Adana da yetişir, hasad edilirdi. Bu durum herkesi sevindirirdi. Yoksulların payı dağıtılır, bulgur için buğdaylar kaynatılır, unlar çektirilirdi. Sebze ve meyve neredeyse 12 ay boyunca yetiştirilir, pazarlara bereket getirirdi. Eylül ayı pamuğun hasad edildiği, paranın Adana'ya yağdığı aydı.
Düğünler, dernekler kurulur, yoksullar sevindirilirdi. Bir taraftan da biber temizliği ve salça yapımı başlar, Adana kızıl kırmızıya boyanırdı. Bulgur, un, salça, ekmek, salamura zeytin ve birçok gıda ürünü ortaklaşa komşularla yapılır, bu ürünler yardım eden komşularla da incitmeden paylaşılırdı.
Bu sevgi, çalışkanlık, dayanışma ve merhamet ortamında sanatçılar, bilim insanları, sporcular bolca yetişirdi.
Yazlık sinemalar ailelerin buluşma ve eğlence yerleriydi. Hele artistlerin katıldığı gala gecelerinde keyfimize diyecek yoktu!
Artistlerimiz de az değildi hani. Her çıkan yeni film ilk Adana'da gösterime girerdi.
Adana'da ruh vardı, neşe vardı, tevazu vardı, sanat sevgisi, sanatçı duyarlılığı vardı. Fotoğraf amatörlerimiz çoğu ilin ustalarına parmak ısırtırdı.
Mertlik, kabadayılık, dayanışma bu topraklara has, merhamet ve adalet kurumlarıydı. Söverdik, sayardık ancak kalbimiz temiz, merhametimiz boldu.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra, Adana büyük göç aldı. Gelenlerin büyük kısmı kırsal kesimden gelen, kültürel alt yapıları çok zayıf, şehir hayatına uyum sorunu olan, yoksul, mesleksiz kişilerdi. Yerel yönetimlerin hazırlıksız oluşları, bu göçlerin yönetilemesi ile Adana'da birbirinden fakir, imarsız adeta üst üste yığılı mahalleler oluştu.
Suç oranları arttı, adliye haberleri ile anılır olduk. Göç bu sefer tersine döndü. Sanayiciler, okumuş aileler terk etmeye başladı Adana'yı!
27 haziran 1998 Adana Ceyhan depremi de kötü yaralar açtı, tarım ve sanayi kenti Adana'da. Bu deprem de tetikledi Adana'dan göçü.
Ancak bunlardan daha fazlasını partilerin genel başkanları yaptı. Öyle çapsız kişileri milletvekili ve belediye başkanı yaptılar ki Adana'lı siyasetten tiksindi. Çoğu Adana'lı olmayan veya Adana ile bağı kopmuş, yetersiz kişiler temsil etti (edemedi) Adana'yı. Genel başkanın komşusu, yakın görevli veya birilerinin ricalarıyla zirvelere taşınan üst düzey temsilcilerle Adana'ya resmen kıyıldı.
Karataş'a yapılacak liman, Adana'ya gelecek doğalgaz, birçok stratejik yatırım kentin duyarsız vekillerinin sorumsuzluğu nedeniyle hep başka illere kaydırıldı. Havaalanımız yerinde kalacak mı endişesi sardı kenti sevenleri...
Uzun yıllar boyu Adana'ya kan kaybettirmek hükümetlerin ortak kararı gibiydi.
Osmaniye'nin kentten koparılmasıyla sıralamalar ve morallerimiz alt üst oldu. Şimdi sırada Kozan'ın koparılması var, hem de 5 ilçeyi de yanına katarak.
Adana'da artık önemli; bilim, spor, sanat, sanayici, ticaret, siyaset erbabı yetişmiyor. Üzgünüm ama...artık Adana'nın da fazla bir kıymeti kalmamış gibi...
Türkiye'yi doyuran, giydiren, sanayiyi öğreten Adana, maalesef Ankara'dan hâlâ taşra gibi muamele görüyor. İşin garibi, maalesef temsilcilerimiz de bunu kabullenmiş gibi!
Dünyaca ünlü ekonomi gazetesi Financial Times Adana'yı Avrupa’nın yatırım yapılmaya müsait en iyi noktalarından biri olarak belirlemişti.
Avrupalı oradan gördü de...
Keşke görmesi gerekenler burada görebilseydi!..
Yorum Yazın