"Batı uygarlığı ve modernizm, GAZZE'DE gömülmüş, yok olmuştur."
Eskiden, yeniye geçişi ifade eden modernizm kavramı, yaşam tarzlarının farklılaşmasını, bireyselleşmeyi, geleneksel yapıya bağlı olmayan bir toplumsal yapıyı içeren ve sosyal, iktisadi ve siyasi açıdan birey-toplum-devlet ilişkisini şekillendiren bir süreci ifade etmektedir.
Modernizm, Batı uygarlığının temel taşlarından biri olarak, insanlığa ilerleme, özgürlük ve refah vaatleriyle yola çıkmıştır. Ancak, 21. yüzyılın ortalarına geldiğimizde, bu vaatlerin gerçekliği sorgulanır hale gelmiştir. Özellikle Gazze gibi çatışma bölgelerinde yaşanan insanlık dramları, modernizmin ve Batı uygarlığının etik değerlerini ne kadar kaybettiğini gözler önüne sermektedir. Bu makale, modernizmin Gazze’de nasıl iflas ettiğini ve Batı uygarlığının bu süreçte nasıl bir çöküş yaşadığını tartışmaktadır.
İnsan hakları, kadın ve çocuk hakları, çevre ve hayvan duyarlılığı sıfırın altına itilen modernizmin, insanlığa verecek tek bir mesajı bile kalmamıştır.
Modernizm ve İdeallerinin Çöküşü
Modernizm, aydınlanma düşüncesinden doğan ve bilimin, aklın ve bireysel özgürlüklerin yüceltilmesi üzerine kurulu bir felsefi akımdır. Ancak, bu ideallerin pratiğe yansıması, tarih boyunca büyük sorunlara yol açmıştır. Sanayileşme ile birlikte doğanın sömürülmesi, sömürgecilik ve emperyalizm ile insan haklarının ihlali, iki dünya savaşının getirdiği yıkım, modernizmin karanlık yüzünü açığa çıkarmıştır. Bugün ise, Gazze’de yaşanan trajediler, bu çöküşün en somut örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dinin, ahlakın, cinselligin, ailenin deformasyona uğraması bu kavramla uygulanagelmiştir. Bugün artık sıradanlaşan; cinsel sapkınlıklar, ateizm, deizm, uyuşturucu kullanım yaygınlığı, her türlü açıktan ve dijital algı sahtekarlıkkarı bu süslü bahanelerle kolayca uygulanmaktadır.
Gazze: Modernizmin Etik Çöküşü
Gazze soykırımı, modern dünyanın ahlaki ve etik sınavlarından biri olarak değerlendirilebilir. İnsan hakları, kadın ve çocuk hakları gibi modernizmin savunduğu temel değerler, Gazze’de tamamen göz ardı edilmiştir. Batı uygarlığı, bu dram karşısında sessiz kalmış, hatta bazen bu yıkımın parçası olmuştur. Modernizm, bu anlamda insanlığa hiçbir mesaj veremeyen, boş bir kavram haline gelmiştir. İnsan hakları, çevre duyarlılığı, kadın ve çocuk hakları gibi konular modernizmin ana temaları arasında yer almasına rağmen, bu idealler Gazze’de tamamen gömülmüş ve yok olmuştur. Neyse ki fıtraten temiz kalabilmiş kitleler her türlü devlet engeline rağmen "Özgür Filistin" talebiyle soykırıma karşı çıkmışlar, etkili protestolara imza atmışlardır.
Batı Uygarlığı ve Modernizmin İflası
Batı uygarlığı, kendini evrensel değerlerin koruyucusu olarak tanımlamıştır. Ancak Gazze’de yaşananlar, bu iddianın ne kadar boş olduğunu kanıtlamaktadır. İnsan hakları ihlalleri, sivillerin hedef alınması ve çocukların yaşadığı trajediler, modernizmin sadece teknolojik ilerlemeye odaklandığını, ancak etik ve insani değerlere yeterince önem vermediğini ortaya koymaktadır. Bu durum, Batı uygarlığının kendi içindeki çelişkilerini ve modernizmin nihai iflasını gözler önüne sermektedir.
Sonuç
Gazze soykırımı ve batı devletlerinin yönetimlerinin israil'e ve siyonizmin sınır tanımayan kötülüklerine arka çıkmaları, destekleri, modernizmin ve Batı uygarlığının etik ve insani değerlerden ne kadar uzaklaştığını gösteren acı bir örnektir.
İnsan hakları, çevre ve hayvan duyarlılığı gibi konularda modernizmin söylemleri boş birer klişeye dönüşmüştür. Bu noktada, modernizmin insanlığa verecek bir mesajı kalmamış, Batı uygarlığı ise kendi yarattığı bu boşluğun içinde kaybolmuştur. Bu çöküş, insanlığın yeni bir etik ve ahlaki paradigma arayışına yönelmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Modernizmi matah bir ÅŸey zannedip, ona imrenen toplumlar ne zaman kendilerine gelecek? Merakla bekliyoruz.
Yorum Yazın