Son yüz yıldır islam coğrafyasında savaşlar bitmedi.
Neden?
Emperyalizm?
Petrol ve diÄŸer kaynaklar?
Cehalet?
Tembellik?
Hepsinin etkisi var ancak en büyüğü yanlış yönetim şekilleridir.
Diktatoryal, baskıcı, adil olmayan yönetimler islâm coğrafyasının asıl mahvedicileri oldu.
Kendilerinin ve dar bir çevrenin çıkarlarını milyonlara tercih ettiler.
Irak, Suriye, Libya, Mısır, Suud, BAE, Katar, Cezayir,Sudan,Tunus.... say sayabildiğin kadar.
Hamaset dolu; milli, dini, ırkçı, sözde sosyalist söylemler hiç samimi değildi.
Şimdi bu geri kalmışlığı biraz irdeleyelim:
Emperyalist güçler, İslâm coğrafyası ülkelerine yüksek faizli, bolca para verdiler. Bu paralar yüksek teknolojili ürün üretiminden bilgi teknolojilerinden, Gelişmiş tarımdan ziyade gösterişli beton yapıların inşaatında ve borç veren ülkelerin ürettigi yüksek teknolojili ürün ve otomotiv ithalatında kullanıldı.
Bu ülkelerde gelişemeyen sadece üretim, tarım, bilgi teknolojileri değildi sadece.
Hukuk, liyakat, ideal egitim sistemi de bu yanlışlardan nasibini aldı. Siyasette oluşturulan kirlilik, bürokrasi, STK'lar, özel İşletmelerde sürüp gitti. Gücün elindeki medya ile; aile, din, ahlâk, ticaret, eğitim, sağlık ... Bu kurumlarının bozulması hiçte zor olmadı.
Siyaset ve bürokrasideki; gösteriş, beton aşkı ve kolaycılığı, günü birlik kararlar, hukukun önemsenmemesinin bedelini nesiller ödüyor, ödemeye de devam edecek.
Borç verip, bize vizyon çizenler: harama, gösterişe teşvik ettikleri devlet adamlarının suistimallerini özenle kayda mı aldılar acaba? Sanki durum bunu gösteriyor!
Suçlular korkak olur. Müthiş bir korkaklar topluluğu oluşturuldu. Gelir adaletsizliği zaten dorukta olan ülkede milyonlar bu rol modellere bakıp, onları model alanlar da korkak oldu.
Maalesef ki, rızkın onlardan geldiğine inandırıldı. Allah'ın, Er Rezzak sıfatı kasıtlı olarak unutturuldu. Oysa Kutsal kitabımız aklını kullanmayanların başlarına bu tür rezilliklerini bizzat tercihlerinin sonucu olarak geleceğini zaten yazıyordu. Kendimizi değiştirmeden, geliştirmeden, doğru tercihler yapmadan yaratıcımızın yardım etmeyeceğini de göndermişti yüce kitabında Rabbimiz.
Rad süresi 11.nci ayettte:
"Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez."
Şimdi bütün islam coğrafyasında; içeride ve dışarıda yaşanan kötülükleri KINAMAK moda oldu! Halbuki Allah cc; kitabında mümine yardımı, cihadı farz kalmıştı.
Suriye'ye, ABD yanında cihada gidenler suspus. Bosna'ya gidenler ortalıkta yok. Şatafatlı kıyafetleri, bayrakları, araçlarıyla, kafa kesmeleriyle ünlü sözde İslamcı örgütler Gazze'yi nedense pas geçtiler. Görmemeyi tercih ettiler.
Çoğu muhafazakar firmalar, yüzyılın en büyük soykırımını yapan siyonistlere, gemiler dolusu ihtiyaç malları göndermeye utanmadan, sıkılmadan devam ediyorlar. Onbinlerce çocuğun katillerine destek maalesef yakın Arap ülkelerinden ve bizim limanlarımızdan devam ediyor.
Filistin haber ajansı Quds News'in az önce yayınladığı habere göre İsrail'e en çok sebze-meyve ihrac eden ülkeler:
1- Türkiye
2- Ürdün
3- Hollanda
4- Ä°talya
5- Fransa
6- Çin
Sadece yoksul bir ülke olan Yemen'in, Kızıldeniz'i İsrail trafiğine kapatmasıyla İsrail'e gelen ihraç ürünleri %50 ye yakın azaldı. Türkiye ve Ürdün de göndermeseydi, %20 küçülen İsrail ekonomisi çökertilebilirdi.
İnanç, onur ,izzet yerlerde bizim coğrafyada.
Sonuçta Gazze'li mü'minler kazanacak, Allahın vaadi şüphesiz gerçek olacak.
Siz nerede durduğunuza, neler yaptığınıza bakın bu süreçte.
Feci şekilde sorulacağız bu günlerde yaptıklarımızdan. Aylardır yalvar yakar duyurduğumuz İsrail kökenli ürünlere boykot, maalesef %20 yi geçemedi ülkemizde.
Bir çok insan imanlı yatıp, küfürle uyanıyor, üzerlerine düşeni yapmıyor.
Yorum Yazın