Bir süredir ortalarda görünmeyen Hasip Kaplan tekrar geldi, hem de ne geliş!..
Kemal Kılıçdaroğlu’na ve Sinan Oğan’a,
‘Kurtlarla dans, Kürtlerle dansa benzemez’
diyerek öğüt verirmiş gibi ve dahi tehdit edermiş gibi sözlerle geldi.
Bu ülkede nasıl bir toplumun ‘BozKurt’ olduğu bilinirse eğer, kendi topraklarında onları tehdit ediyor olmanın komik şekilde algılandığı da net bilinir elbet, bizzat ben çok güldüm…
Uzun süredir etliye sütlüye dokunmadan, yazmamaya çabalayarak sakin zamanlar yaşama derdindeki ben, bu komik paylaşımı görünce dayanamadım.
Hem üzüldüm hem de çok güldüm, sağ olsun Hasip bey ki bu ara ekonomi, seçim falan derken bizim ülkemizde gülmeye ihtiyacımız vardı.
“Kurtlarla dans, Kürtlerle dansa benzemez” diyor Hasip bey!..
Hasip Kaplan’ın, TBMM kürsüsünden bas bas bağırarak söylediği sözlerine, 10.12.2013 tarihli Ekspres Gazetesindeki köşemde kaleme aldığım yazımda değinmiştim, arşivimden buldum,
“Diyarbakır’da Başbakan Erdoğan Kürdistan dedi, mecliste neden kıvırıyorsunuz”
diye bas bas bağırmıştı Hasip bey…
Doğrudur, haklıdır Başbakan Recep Tayyip Erdoğan demişti. O tarihlerde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan neler neler söylemişti, haklıdır Hasip bey.
Şimdi de Hüda-Par aynı durumda, Türk Milleti'ne kanarya severler derneği gibi lanse ediliyor, oysa ki aslı Hizbullahtır. Çok harflerle farklı partiler kuran Hasip bey ve arkadaşlarının aslının PKK olduğu gibi...
PKK’nın tarihi boyunca örgüte en çok katılımı, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın bunları söylediği o tarihlere denk gelir… Sonrasında da evlatlarımız Şehit olup gelirdi!
Fakat; o tarihteki hükümeti yönetenler şimdi komple ‘Milliyetçi’ oldular, yani öyle diyorlar, olmuşlardır inşallah. Benim inancım hiç yok!
Bana sorarsanız sadece zarar görmeden ayakta ve koltukta kalmak çabası, oy derdi sonuçta ve MHP’nin ağır gölgesi var, (15 Temmuz gecesi terörist Hoca efendilerinden Ülkücü teşkilat kurtardı onları çünkü) Milliyetçi olmalarına ya da görünmelerine sebep bu…
Özünde Milliyetçi olan kimse yok! Muhasebeye göre yine “Türklüğü Ayaklar Altına Aldık” diyebilirler her an!.. bu durum hesap-kitap işine dönüştü, ruh terk etti ülkemizi.
Bu durumda, sanıyorum ki Hasip bey’in aklı o eskilere gitmiş olacak ki tehdit eder gibi cümleler kuruyor, kimi ve neyi temsil ettiğini bilmeden belki de. Bunlar çok sağlıksız ve havada kalan söylemler…
Hüda-Par şimdi aynı kaderi paylaşıyor…
Hasip bey ve arkadaşlarının değişik tarihlerde, sıkıştıkça alfabemizin tüm harflerini kullanarak isim verip kurduğu çeşitli partilerle HÜDA-PAR arasında Türk Milleti (86 milyon Türk Milleti bahsettiğim, Türkçüleri kastetsem farklı yazardım) için hiçbir fark yok.
Hem Hasip bey’in arkadaşlarının ve hem de Hüda-Par’ın; Türkiye Cumhuriyeti ile alakasız olduğunu, sadece bölücü, yıkıcı, düzen ve huzuru yok etmek, farklı amaçlara hizmet etmek amaçlı var olduğunu yıllar içerisinde tüm Türk Milleti ve dünya milletleri gördü.
Sadece ABD görmemiş gibi yapıyor, o da Hasip beyi ve arkadaşlarını kullanarak, hepimizin evini yıkma çabasıyla Hasip beye ve arkadaşlarına pozitif davranıyor. Para ve silah veriyor.
Ak Parti; PKK terör örgütüne, Hasip bey ve arkadaşları aracılığıyla öyle bir özgüven verdi ki çözüm süreci zamanlarında, hala toparlayamadı bu insanlar kendilerini, şimdi aynı şeyi Hüda-Par için yapıyor. Aksi olsaydı Hasip bey bu paylaşımlarının komik olacağını görebilirdi.
Türk Milleti tarafından; kendilerini dev aynasında görüp Kemal Kılıçdaroğlu’nu ve Sinan Oğan’ı tehdit edercesine cümleler kuran Hasip bey ve arkadaşları gibi, Hüda-Par gibi bölücü terör örgütlerini meclise sokup onlara özgüven verilmesi hiç iyi karşılanmıyor.
Hasip bey belki de ‘Çözüm Süreci’ zamanlarında sandı kendini, o tarihlerdeki rahatlığı hissediyor belki de hala, başka bir mantık yürütemedim ben! Yaşlandı biraz da.
Avukat Hasip Kaplan, nasıl bir ortamda ve psikolojide yazmış ki “deYerlendirmeli” demiş, ‘Ğ’ kullanırdı bir avukat aslında, neyse konumuz güzel Türkçe’miz değil elbet…
Sinan Oğan için içi boş derken gerçekten ne düşündü acaba Hasip bey? Türk Milliyetçileri’nin birçoğunun adayı olan sayın Oğan için bunu söyleyebilmek, şayet Türkiye’de yaşıyor ise bir insan için zordur, korkunçtur, ciddi kanıt gerekir.
Hasip bey, zamanında Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır’da “Kürdistan” dediği zamanlarda sanıyor kendini diye düşünmekten başka bir şey gelmedi aklıma…
“Kürt halkını kızdırmayın, küstürmeyin, yanlış yapmayın”
Peki; Kürt asıllı Türk vatandaşlarını Hasip bey ve arkadaşları mı temsil ediyor?
Yıllardır kutuplaştırarak aile olmuş, topyekün millet olmuş bir toplumun içine fesat sokup nasıl dert çıkartırım diye terörist mantığında davranışlarla ve dahi terör örgütlerini destekleyerek, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyenlerle birlikte hareket ederek nereye varacaklarını düşünüyorlar? Bu da merak konusu bende!
Yahu bu nasıl bir konuşma tarzıdır, nereden bakarsam bakayım bir Türk Vatandaşı olarak tehdit algılıyor ve gül gül ölüyorum inanın… Türk tehdit edilince önce güler, sonra plan yapar, en son alır ve sorar!..
Bakın ben söyleyeyim; Hasip bey gibi düşünen bölücü, ayrıştırıcı, partide gurup başkanvekili görevinde bulunan, Türkiye ile ilgili hiçbir programı olmayan bir partiye hizmet eden, sadece Türk-Kürt kavgasından beslenen eksik insanlar böyle konuşurlar.
ŞAH mat edilemez bizim kültürümüzde, SÜLEYMAN ŞAH örnektir, mezarı dahi Türk milleti için can verme sebebidir, düşünmek fayda sağlar…
Öncelikle mesajda “biz” denilen ekip, kandırılan Kürt asıllı Türk vatandaşlarıdır aslında, şunu anlaması gerek insanların, Hasip bey ya da partisi, Vatanını-Bayrağını sevip huzur içinde yaşayan Kürt asıllı Türk vatandaşlarını temsil etmiyorlar!..
Habur’da görüldüğü üzere bölücü terör örgütü PKK’yı temsil ediyorlar.
Tıpkı, HÜDA-PAR’ın Hizbullah’ı temsil ettiği gibi…
Kemal Kılıçdaroğlu ile dost olmaya çalışmaları da garip ki, bana göre onlara en büyük dost yine Ak Parti’dir…
CHP’nin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bu gibi düşünen bölücü, ayrıştırıcı insanlara nasıl yaklaştığını tarih yazmıştır. (sayfanın aşağısında ben de yazdım)
Türk tarihi boyunca; “megri megri” diye şarkı söyleyen, “ben olsaydım ben de dağ çıkardım”, “Kürtler Türk Askeri’ne bağımsızlıkları için silah sıkabilir”, “Türklüğü ayaklar altına aldık” v.b. gibi sözler söyleyebilenlerin tamamı sadece Ak Parti üst düzey yetkilileri olmuştur… Tarihte ilktir bu yaşananlar…
Hasip beyin, Sinan Oğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’na söylenmesi değil de, siyaset yapmaya çalışan bir insan olarak Ak Parti ile istişareye geçmesi daha pozitif olacaktır. Hüda-Par bunu yapmıştır, uygun olan adres orasıdır.
Hasip bey ve arkadaşlarının Hüda-Par ile hiçbir farkı yoktur Türk Milleti için… Bölücü olmak ortak paydalarıdır, farkları ise biri dindar diğeri değildir!..
Devletler kurmuş, bizleri 2023 yılına bağımsız ulaştırmış ATA’larıma sonsuz minnet duyuyorum.
Seçim sürecinde liderlerin sokak dili kullanacak kadar seviyeyi düşürmelerini, birbirleriyle ilgili yalan yanlış anlatımlarıyla Türk Milleti’nin zekasını küçümsediklerini görüyor ve üzülüyorum, Türk Milleti’ne hakaret ettiklerini düşünüyorum. Yazık diyorum!
Çok Üzgünüm!..
Biraz eskilere gidelim... 2013 yılında Ekspres Gazetesi’ndeki köşemde kaleme aldığım yazım;
EROL SAYLAN (10.12.2013)
BU NE CÜRET…!
Yavaş yavaş, alıştıra alıştıra hedefe ulaşmak için canla başla çalışıyorlar.
Yıllardır Türk Milleti’ni sessizce alıştırmaya çalışıyorlar.
Hükümet, izlenen politikalar için muhalefet partileri tarafından yıllardır hep uyarıldı, dönüşü olmayacak kadar büyük zararlar veriliyor memlekete diye uyarıldı. Hem Türk, hem Kürt vatandaşlara zarar veriyorsunuz diye uyarıldı.
Bunun farkında değiller miydi?
Şimdi en son noktada şunu diyecekler, yanlış oldu ama yapacak bir şey yok artık, geç kaldık!..
Hiçbir zaman geç kalınmaz, Türk Milleti son noktada çıkar ortaya ve oyunu bozar!
Meclisteki BDP milletvekillerinin çoğunun dağda eğitim alıp PKK terör örgütüne mensup oldukları herkesçe biliniyor. Dolayısıyla bu vekiller Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi değillerdir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde hep birlikte eşit ve mutlu bir aile gibi yaşamak varken, izlenen politikalarla ayrıştırma yapılıyor, bunun temelleri sağlam şekilde atılıyor artık.
Öyle bir noktaya gelindi ki, TBMM’de bütçe belgelerinde “Türkiye Kürdistanı” ifadesine yer veriliyor.
BU NE CÜRET…!
TBMM’de MHP vekilleri haricinde bu ifade için sesini çıkaran yok.
“Türkiye Kürdistanı” ne demek? Anlam yükleyebilir misiniz bu ifadeye? yükleyemezsiniz.
İçişleri Bakanı; "Türkiye Kürdistanı" ifadesine karşı çıkanlar sürece karşılar demiş. Süreç Kürdistan ise Türk Milletinden ne bekliyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti vardır, başka ifadeye yer yoktur bu topraklarda, bunu tarih boyunca tahrip etmek isteyenler tabii ki olmuştur, sonra Türk Milleti’nin izin vermeyeceğini anlayıp yok olmuşlardır.
Tarihten küçük bir örnek:
Koçgiri Ankara'ya mektup yazar: “Kürdistan'ı kurduk, bizi tanıyın yoksa tanıtırız.”
Mustafa Kemal Atatürk yanıt verir: “Topal Osman Ağa sizi tanımaya geliyor.”
Bdp vekili Hasip Kaplan, “Diyarbakır’da Başbakan Kürdistan dedi, mecliste neden kıvırıyorsunuz” diyor. Der tabii ki, kendi bakışıyla haklı, bu durumda BDP’lilere değil de, Başbakanın uyguladığı açılım politikasına bakmakta fayda var. Diyarbakır’da konuşulanlar sebep olabilir mİ acaba bu duruma?
Hükümet’in 11 yıllık iktidarında açılım süreci politikasının sonucu olarak; Apo sayın!, teröristler fidan!, Şehidimiz kelle!, Atamız ayyaş!, Asker Terörist!, Gençlik Çapulcu!, Halk gavat.! olarak telafuz edilmedi mi?
Sözde, dağdan çekilen PKK’lılar, sanıyorum şehirlerde toparlandılar bu süreçte, şimdi de başladılar Türk Milleti’ni tehdit etmeye, nasıl gelindi bu duruma?
Adana’da, Belediye otobüs şoförü Ali KÖSE’yi linç etmeye kadar ileri boyutta ne yaptıklarını bilmez bir hale geldiler.
O derece hayal dünyasına dalmışlar, kendilerini kaybetmişler ve kendilerinde hak görüyorlar ki artık, TBMM’de “Türkiye Kürdistan’ı ifadesine karşı çıkan MHP Milletvekiline saldırarak küstahlaşabiliyorlar. “Türkiye Kürdistanı” var diye nara atabiliyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti kolay kurulmadı, bölünemez-parçalanamaz, ne kadar alıştırsalar da bu Millet her şeyin farkındadır ve uyumaz.
Türk Milleti, tarih boyunca olduğu gibi, Türk Bayrağına, Vatanının bölünmez bütünlüğüne, İstiklal Marşına, bağımsızlığına yani Şehitlerinin emanetine ve hatırasına saygı duyup sahip çıkacak bir millettir.
“Arkadaşlar! gidip, Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünya'da hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.” Mustafa Kemal ATATÜRK
“NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE.”
Bu Vatan Kimin
Bu vatan toprağın kara bağrında,
Sıra dağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğrunda,
Kendini tarihe verenlerindir!...
Tutuşup kül olan ocaklarından,
Şahlanıp köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gazâ bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır!...
Ardına bakmadan yollara düşen
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır!...
İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine, girercesine
Şu kara toprağı girenlerindir!...
Tarihin dilinden düşmez bu destan,
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir!...
Gökyay'ım ne desen ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlusundan görenlerindir!.. (Orhan Faik GÖKYAY)
Hasip Kaplan kimdir?
1 Ocak 1954'te Şırnak Harapşeref köyünde doğdu.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu.
Uluslararası hukuk uzmanı olarak çalıştı. Türkiye Barolar Birliği Delegeliği görevinde bulundu.
İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezinde Uluslararası Hukuk dersleri verdi. Avrupa Hukukçular Birliği'nin Türkiye Üyesi oldu. Birçok dernek ve vakfın üyesi oldu.
Hukuk dergisi, Esmer dergisi ve Gündem gazetesi yazarlığı yaptı.
1999'da PKK terör örgütü kurucusu, terörist başı Abdullah Öcalan’ın avukatlığını üstlendi.
22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde Şırnak'tan bağımsız milletvekili seçildi. Sonrasında DTP gurubunda yer aldı. 23. Dönem BDP Şırnak Milletvekili oldu, Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği yaptı.
24. Dönem Şırnak Bağımsız Milletvekili seçildi. 5 Temmuz 2011 tarihinde BDP grup başkanvekili oldu.
28 Nisan 2014’de HDP’ye geçerek TBMM'de 27 kişilik HDP gurubunun içinde yer aldı.
Yayımlanmış 4 kitabı bulunmaktadır.
Orta düzeyde Arapça ve Fransızca bilen Kaplan, evli ve 2 çocuk babasıdır.
Yorum Yazın