18'nci yüzyıldan itibaren dünya ilk buhar makinasının icadıyla birlikte hızla değişmeye başlamıştı. Buhar makinası bulununca; gemiler, trenler, maden ovalarındaki çalışmalar, insan gücü yerine makina ile sürdürdü faaliyetlerini. Hem daha hızlı, hem daha ucuza mal olmaya başladı işler, ürünler. Bu buluştan sonra; elektrik, telgraf, telefon, matbaa... bir bir ortaya çıkmaya başlamışlardı. Bu sürece endüstri devrimi denilmişti.
Endüstri devrimi, Avrupa'da 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan makinelerin, makineleşmiş endüstriyi doğurması, bu gelişmelerin de Avrupa'daki sermaye birikimini arttırmasına denir.
Endüstri devriminin sonuçları
▪ Makinalasma ile birlikte hastalikların azalması ve Avrupa'nın nüfusunun hızla artması.
▪ Tarımdaki makinalaşma ile birlikte işgücü ihtiyacının azalarak, bu nüfusun kentlere göç etmesine neden oldu. Böylece kent sanayisine hazır işgücü oluştu.
▪ Yaşam düzeyi yükseldi: Eskiden lüks sayılan şeker, kahve, çay gibi mallar artık orta sınıf ve alt sınıflar için doğal bir gereksinme olmaya başlıyordu. Bu da dolaylı olarak tüketim malı talebini arttırdı.
▪ Geniş çaplı yağmalar: Sanayi devriminin en önemli finans kaynağı olmuştur. Gerek İspanyollar tarafından yağmalanan Orta Amerika altınları, gerekse de İspanyol gemilerini vuran, yağmacıları yağmalayan İngiliz gemileri, Avrupa'ya tonlarca altın taşımıştır. Bütün bunlar 16. ve 17. yüzyıllarda, sanayi devrimine götüren süreçleri desteklemiştir.
▪ Afrika'nın insan ve hammaddelerinin yağmalanması, sömürgecilik, köle düzenleri...
Endüstrileşme ve endüstri kültürünün oluşması, ulus devletin ve ulus kültürün ortaya çıkmasında büyük öneme sahiptir. Bu süreç ; krallıkları, imparatorlukları sarsmaya başlamıştı.
Öncelikle Avrupa olmak üzere bütün dünyada ulus devlet modeli, endüstrileşme, ona bağlı olarak tarımın gelişmesi,ticaretin artması ve cazibesi,işletmelere daha çok kazandırması-firsatlar sunması, kent hayatı, bireysel zenginliğin artması ve en önemlilerden biri de kadının çalışma yaşamına yavaş yavaş dahil olması ulus devlet kavramının hayata geçmişindeki en önemli nedenlerdir.
Ulus devlet modelinde devleti oluşturan tüm vatandaşların ortak bir dil, ortak bir kültür ve ortak değerleri paylaşması esastır. Ayrıca ulus devlet kavramı her milletin kendi kaderini tayin ve otonomi hakkına sahip olduğu fikrini içerir.
Osmanlı imparatorluğu bu süreçler yaşanırken maalesef, endüstrilesmeye, tarımda mekanizasyona, eğitimde çağı yakalamaya uzak kaldı.
Avrupada başlayan ulus devlet akımıyla birlikte başlayan savaşlar sonucunda; Osmanlı imparatorluğu altında yaşayan bir çok ulus, kendi devletlerini kurarak bağımsızlıklarını ilan ettiler.
Osmanlı İmparatorluğu'nun hâkimiyeti altındaki topraklarda, bugün 45 ülke, nüfuzu ve etkisi altındaki topraklarda ise 31 ülke bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti bu süreçte, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, ulusal güçlerimiz tarafından, Anadolu ve Trakya'nın bir kısmında kurulmuş, Türklerin yurdudur. Bu yurtta farklı din, mezhep ve etnik yapılara sahip, farklı ancak akraba topluluklar yaşar ve TÜRK üst kimliği, onların ortak kimliğidir.
Cumhuriyete giden yolda, büyük mücadeleler, fedakarlıklar, şehidler ve gaziler vardır.Bu millet; Işgallere, ihanetlere, insanlıktan çıkaran işkencelere karşı kahramanca savaşmış ve hak ettiği devletini kurmuştur. Bu süreçte, Mustafa Kemal'in önderliği, vizyonu, çabaları, çalışma arkadaşları ve halkımızın yer aldığı Kuvayı Milliye hareketi unutulmaz fedakarlıklara ve başarılara imza atmıştır.
Ülkede başlatılan eğitim seferberliği, ardından hemen her branşta üretim çabaları, yolların, köprülerin, meydanların yapımıyla kentlerinin ihtiyacına cevap verilmiştir. Tarımda makinalaşma, ticarette gelişim, bankacılık, madencilik, kimya,tekstil sektörleri kısa zamanda ihracat yapabilecek kapasitelere ulaşmıştır.
29 Ekim 1923'te kurmayı başardığımız cumhuriyetimiz bugün 100 yaşında genç bir devlet olarak, geleceğe büyük umutlarla hazırlanıyor.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'ncü yılını tüm benliğimle, gururla kutluyorum.
Türk milletinin var olma mücadelesini cumhuriyetle, bağımsızlıkla taçlandıran, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, kurtuluş savaşının isimsiz kahramanlarını saygı ve rahmetle anıyorum.
Yorum Yazın