Sevgili Saylan Medya takipçileri,
Saylan Medyanın, birinci yılından hepinize sevgi selamlarımı iletiyorum. Bugün sizlerle 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra değerli bir okurumuzun benimle paylaştığı bir öngörüyü satırı satırına sizlere iletmek istedim. Yorum yapmadan yayımlıyorum.
Bir Okurun Seçim Sonrası Düşündükleri
Kılıçdaroğlu, Chp ile muhafazakar kesimi barıştırmak için elinden geleni yaptı. Hatta partisi içindeki kendini halktan üstün gören kişileri gücü yettiğince temizlemeye çalışıp ülkeyi bütünleştirmeye çalıştı, fakat medya gücü olmadığı için bunu halka anlatamadı.
Zira halkta anlamak istemedi. Çünkü halkımız bir mihmalde ‘’Sen haklısın Musa ama karnımızı firavun doyuruyor’’ demeyi seçti.
Ülke olarak şunun farkına varamadık, ekonomi matematik işlemleri gibidir. Dünyanın her yerinde 2*2=4 eder. Ama sadece matematik bilmek tüm sorunları çözmez. Hak Hukuk Adalet ile bu matematik desteklenmezse 2*2=5’te eder 6’da eder. Hatta 2 ve 1 bile edebilir.
Şimdi kişisel tahminlerime geçiyorum…
Kılıçdaroğlu yeni dönemde dokunulmazlığı kaybedeceği için rafta kendini bekleyen 40 adet olduğu söylenilen dosyalarla karşı karşıya kalacak. Bu dosyalarla veya Chp içindeki yukarıda bahsettiğim kişilerce siyasi yasak veya kurultayla vs. sistemin dışına atılcak.
Bugün itibari ile İMAMOĞLU’nun aldığı ceza istinafça onandığı söyleniyor, kısa süre içinde Yargıtay da onar. İMAMOĞLU, Tayyip ERDOĞAN gibi belediye başkanlığından uzaklaştırılacak. Nitekim ülkemizde İktidara gelmenin yolu belediye başkanı iken veya belediyeden el çektirildikten sonra yabancı büyük elçilerle görüşmelerden geçiyor. İMAMOĞLU, Chp’nin başına geçecek, daha şimdiden söylentiler çıkmaya başladı.
Bu saatten sonra Akp hükümetinin hukuk düzenine dönmesi imkansız. Nedenleri hepimizin malumu. Hukuk kurallarının şahıs sözlerinden üstün olmadığı bir coğrafyada ekonominin düzeltilmesinin mümkün olmadığını tüm ekonomistler açıkça beyan ediyor. Rahmetli Süleyman DEMİREL’in bir sözü vardı ‘’ boş tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur’’. Biz ülke olarak din ahlak aile yapısının değişmesi gibi bütün değerlerimizi cebimizdeki paraya değişecek konuma geldik. Bu para da suyunu çektiğine göre daha da sert gelecek bir ekonomik kriz ile Süleyman DEMİREL in sözü tamamen haklı çıkacak. Nitekim iktidar partisinin oyu bizim tüm değerlerimizi alt üst ederken değil ekonomik olarak sıkıntıya girdiğimizde düşmeye başladı.
Bizim seçmenimiz ülkenin gidişatına göre değil, medyanın verdiği gaz ile oy veren kitledir. Araştırma yapmak, okumak bize göre zor olan şeylerdir. Birisinin bizim için okuyup araştırıp önümüze koymasını bekleriz. O zamanda önümüze ne konursa ona inanmak ve o tezi savunmak durumunda kalırız.
Sonuç olarak şunu ileteyim. Görünen köy kılavuz istemez, ekonomik kriz derinleşecek bizim de tek değerimiz cebimize giren para olduğu için yeni bir kurtarıcı aramaya başlayacağız.
2000 krizinde olduğu gibi İstanbul büyük şehir belediye başkanı yeni cumhurbaşkanımız olur. Piyasalar rahatlar, krizin yaraları sarılmaya başlar derken kurtarıcı olarak onu görürüz. Biraz rahatladık derken sonrasında bu iktidar gibi her şey başa döner. Bu kısır döngü devam eder gider.
Ama esas olan bu günlerde gündemde olan ata sözümüz Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmiş olur. Hep dünyayı geriden takip edip teknoloji satın almakla geçer ömrümüz.
Ne zaman kafa yapımızı değiştirirsek o zaman ülkemiz için umut ışığı belirir.
İşte asıl konu da bu, kafa yapımızı değiştirebilir miyiz ?
Doğrular; ancak çözümleyici bir zihin, bozulmamış bir vicdan taşıyanlar tarafından anlaşılabilir. Siz tam da bu noktadasınız, kutluyorum.
Mehmet Esirtgen
11-06-2023 01:15