Altılı Masa, yani Millet İttifakı kurulduğu gün çok sevinmiş ve “hiç konuşmazlarsa seçimi kazanırlar, ama konuşacaklar” demiştim.

İlk zamanlar yanıldığıma çok sevindim, bir süre konuşmadılar çünkü!

Sonra, birden başladılar konuşmaya...

Hem de hepsi birden, hem de en gereksiz konularda…

Hem de karşı tarafa nasıl koz veririz gayretiyle sanki, konuşmaya başladılar.

Biri çıktı "Türban" dedi, durduk yere, neden dedi kimse anlamadı.

Bir diğeri çıktı “Altı kişi yönetecek, hükümet düşer, kriz çıkar” dedi.

Başka biri, “Ana dilde eğitim” falan filan gibi garip bir şeyler söyledi.

Dediler de dediler ve halen de diyorlar…

Yazmakta zorlandığım şekilde, mahalle arası dedikodu mahiyetinde konuşmalar, göndermeler, atışmalar yaşanınca, akşamları her konuda üstün bilgi sahibi olan ve ülkemizin yetiştirdiği yüce gazeteci sıfatlı 3-5 insanın yorumlarına konu oldular haber kanallarında…

Komedi yani…

Gündem, mecazen de olsa mahalle dedikodusu gibi oldu ülkede, bu arada Sn. Erdoğan –bana göre, fikrimce- bıyık altı gülümseyerek avuçlarını ovuşturuyordu sarayında, rahat rahat…

Soruyorum size; en başa dönün ve düşünün, Altılı Masa liderleri hiç konuşmasalardı alacakları oy ne kadardı? Hepsi bir şeyler konuşma derdine düştüler ve konuştular, peki şimdi alacakları oy ne kadar?

Düştü mü, çıktı mı sizce? Farkı görebiliyor musunuz?

Güç Sarhoşluğu

‘Güç Sarhoşluğu’ dedikleri bu işte…

AKP bu hastalığa yakalandı ve 20 yıllık iktidara ve tek adam rejimine rağmen kaybedecek duruma geldi.

Aynı hastalığı bile isteye kendilerine bulaştırdılar. Milleti refaha ulaştırmak için çalışmak yerine öncelik olarak pay derdine düşmüş bir görüntü yarattılar…

“Nasılsa seçimi kazandık”

“Kesin kazanıyoruz”

“Ne yaparlarsa yapsınlar, biz kesin kesin, kesin kazandık!”

Ne güzel değil mi? Her şey halloldu…

Şimdi; zaten kazandıkları seçimin sonunda kim Cumhurbaşkanı olacak, Cumhurbaşkanı kimlerden olacak, kimin etkisi yetkisi olacak, kim egosunu yeterince tatmin edebilecek.

Dert bu artık öyle değil mi?..

Rastladım ve dinledim

Dün, Adana’da 100. Yıl Mahalle Muhtarlığını ziyaret ettim, Ata’dan dededen CHP’li olduğunu gururla söyleyen bir vatandaşla sohbet etme fırsatım oldu. Gazeteci olduğumu söylemedim önce, biraz dinledikten sonra sohbete katıldım.

“Belediyeleriniz çalışıyor mu?, Başkanlarınız sizce nasıl, memnun musunuz?”

Birisi “Seyhan ve Çukurova Başkanlarımız partililere özen göstermiyor, bir tek Zeydan partilileri kolluyor” dedi.

“AKP konusunda hepimizin derdi particilik yapmaları, bizdensin-bizden değilsin gibi bakmaları değil mi? Peki onlar kendi yandaşlarını savunuyorlar diye kocaman kocaman söylenirken hepimiz, aynısını yapmak istiyorsunuz, farkında mısınız?

Bana sorarsanız; Zeydan Başkan sadece kendi mahallesinin başkanı ama Soner Çetin ve Akif Kemal Akay, 3 Milyon Adanalının Başkanı olmaya çabalıyorlar. Doğrusunu yapanlar Çukurova ve Seyhan Başkanlarınız bence…

Her iktidara gelen ülkeyi aile şirketi gibi yönetiyor diye dert ediyoruz hepimiz, sonra bak sizin içinizden neler çıkıyor, yanlış deyip feryat ettiğinizi, gücü elinize geçirince siz yapmak istiyorsunuz, sizce bu yanlış değil mi?

Sizin AKP’den farkınız nerede kaldı?”

“Bu ülkede kaç yıldır sol partiler iktidar olmadı?” diye sorunca oradan bir başkası söze karışıp, “kısa dönemi saymasak 1980’den beri iktidar olamadık” dedi.

Arkadaşını gösterip “neden sol partiler iktidar olamadı, görüyor musunuz?” dedim ve bir anda herkesin acil işi çıktı, herkes gitti, sohbet bitti.

Bu yaşadığımdan yola çıkarak ‘Altılı Masa’nın durumuna bakalım;

Fikrim, hassasiyetim, önemsediklerim; bu yazdıklarımla yanlış anlaşılabilir!

Çözüm Süreci saçmalığından sonra AKP ile hiç barışamadım ben, fakat bu yaşananlara bakınca; AKP’den daha fazla ‘Güç Sarhoşu’ olmuş bir ‘Altılı Masa’yı görünce üzülerek diyorum ki; 2023 seçimi, böyle giderse AKP’ye hayırlı olsun.

Ben yine Türkiye Cumhuriyeti’nde “Türk'lüğü Ayaklar Altına Aldık” diyenlere, yani AKP’ye oy vermeyeceğim, vermem, veremem!..

Devlet ağırlığı, Devlet dili, Devlet şefkati gerek. Devlet’in 85 Milyon insanın hiçbir ferdini ötekileştirmeden herkesin Devlet Babası olması gerek…

Altılı Masa; Vatana, Millete hayır getirecek ve seçimi kazanacak bir Cumhurbaşkanı adayı çıkarsın ve bu noktadaki çalışmalarıyla tarihe geçsin istiyorum. Aksi halde yine tarihe geçecekler ama farklı anılacaklardır!..

Altılı Masa bir an önce toparlanmak zorundadır.