Hayatımın önemli bir bölümü; sanayicilere hizmet eden Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, sanayi odası genel sekreterliği, Organize sanayi bölgeleri üst kurulunda bölge müdürleri kurulu üyeliği ve bizzat sanayi işletmeciliği ile geçti.
Dünyada, Türkiye'de ve Adana'da sanayi işletmelerinin tarihi gelişimlerini, çeşitliliğini ve değişimlerini yakından okuyup, takip ettim.
1932 yılında Hacı Ömer Sabancı ilk çırçır fabrikasını kurup, Adana'nın pamuğunun işlenmesini sağlamış ve katma değerinin yükselmesine hizmet etmiştir. 9 yıl sonra ilk yağ fabrikası kurulmuş, ardından tekstil sanayisine daha profesyonel olarak adım atılmıştır. Sonrasında konfeksiyon, plastik, kağıt, otomotiv, sentetik elyaf, tohum tesisleri bir birini takip etmiştir.
Bu yatırımlar kenti olumlu olarak etkilemiş, endüstriyel tarım ürünleri yetiştirme, bir çok insan için iş olanakları açılması, bir çok yatırımcı da bu yatırımlardan etkilenerek girişimci olmuşlardır.
Pamuğun yanında, mısır, ayçiçeği, kolza, narenciye, meyve çeşitleri yetiştiriciliği ve endüstrileri gelişmiş çesitlenmistir.
Bilgi çağına girdiğimiz 2000 li yıllarda yatırım deseni, dünyadaki değişimlere uygun olarak Adana'da da değişmeye başlamış, yeni iş fırsatları gündeme gelmeye başlamıştır.
Petrokimya, Enerji, sentetik elyaf, glikoz, metal, kâğıt ve plastik geri dönüşüm, mobilya sanayileri öne çıkmaya başlamıştır.
Bu sektörlerin yatırım maliyetleri çok yüksek olduğundan her sanayici kolayca bu işlere giremiyordu.
Adana'ya yeni alternatif yatırım fikirleri gerekiyordu.
Bu süreçte edindiğim bilgiler, araştırmalar ve yenilik arayışları beni Adana'da olmaz denen Seracılığa ve tarla balıkçılığına götürdü. Her iki sektöründe ihracat kapasitesi ve katma değeri yüksekti.
ADANA, DÃœNYADA BALIK VE SERA Ä°LE DE ANILACAK
Ülkemizde tarım, artık klasik yöntemlerle değil, modern usullerle yapılıp verimliliğinin attırılması gerektiğini, niteliğinin ve niceliginin arttırılması gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle Tarımın Başkenti Adana’da Organize Tarım Bölgelerinin kurulmasını hayal ettim.
1- SERA OSB;
Serada çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirildiği bölge ile hemen yakınında bu ürünlerin işlendiği sanayi kuruluşlarının kurulmasıdır. Nitelikli sera ürünlerinin Yurt Dışına ihracı için markalama, paketleme, ihraç etme gibi bir çalışmanın Adana’mıza gerekli olduğuna inandım. Adana Tarım OSB düşüncelerim Adana Ticaret Odasında ilgi ile izlendi. Ticaret Odası Bunu gerçekleştirmek için liderlik yaptı. Bende bu projenin koordinatörü oldum.
ATO'da kurulan Tarım komisyonu ile birlikte yer seçimi, ürün çeşitliliği, maliyetler, su ve elektrik temini çalışmaları titizlikle sürdürüldü. 3 yıl süresince, seracılarla, ilgili meslek grupları ve Üniversitemiz ile çalışmalar yaptık. Kurulması planlanan Sera Organize Bölgesi, Adana Karataş ilçesi, Bebeli Mahallesinde, 2 bin 500 dönümlük hazine arazisinde yer alıyor. Bu projemize Tarım Bakanlığı da çok sıcak baktı. Proje; 2.5 yıllık çalışma ile sonuçlandı ve Adana Valisi’nin başkanlığında kurulan müteşebbis heyete teslim edildi.
2-SU ÃœRÃœNLERÄ° OSB
Sera OSB çalışmamızdan hemen sonra, 2005 yılından bugüne üzerinde çalıştığım, Su Ürünleri Organize Sanayi projemi teklif ettim. Denizlerde şu an 500 milyon ton plastik atık biriktiğini, kimyasal atıklarla kirliliğin gün geçtikçe arttığını, Bu zehirli atıkların maalesef denizlerimizde yaşayan balıkların vücutlarına kadar girdiğini anlattım yetkililere. Dünyanın artık rafine ortamlarda balık yetiştirme, karides yetiştirme sürecine girdiğinden söz ederek, Endonezya, Çin ve bir çok ülkedeki tarla balıkçılığı örneklerini anlattım. Tarlada üretilen balık ve diğer su ürünlerinin daha sağlıklı ve temiz ortamlarda yetiştirildiğini ve bu işin geleceğin önemli sektörleri arasında olduğunu anlattım. Uygun yerlerdeki balık yumurtalardan çıkan yavrular alınarak 2 metre derinliğindeki tarla havuzlarına alınıyor, bu havuzlarda balıklar uygun yemlerle beslenerek geliştiriliyor. Plastik atıklardan, zehirlerden etkilenmeyen daha kaliteli balıklar yetiştiriliyor. Bu işlemin hem besleyerek büyütme sonrasında da üretim tesislerinde işlenerek ihraç ürünü haline getirilmesi için Organize Sanayi Bölgesi olması gerektiğini anlattım. Bu fikrimiz gerek bakanlık, gerekse de yatırımcı tarafından uygun bulundu ve projeyi hazırladık.
Her iki projedeki üretilen ürünlerin yurt dışına satış şansı, getirisi ve istihdam oranı çok yüksekti.
İlk proje 2017 yılında ikincisi 2019 yılında; projesi, izinleri ve yatırımcıları hazır bir biçimde tamamlanmıştı.
Maalesef ipe un serenler, çeşitli nedenlerle projeyi engellemeye çalışanlar oldu...!
Yatırımcının heyecanını düşürmek için elden gelen her şey yapıldı. Ancak her şeye rağmen 2023 yılında tüm problemleri giderilerek, yatırım programına alındı iki projemiz.
Sevindik.
Yıl 2024... sevincimiz kursağımızda bekliyoruz.
2015 yılında başladığımız Adana'da, Tarıma dayalı Organize sanayi bölgeleri projeleri hazırlama çabalarımızın sonuçlarını artık görmek istiyoruz.
İktidar, muhalefet milletvekillerini göreve davet ediyorum. Adana için harekete geçin. Adana’nın kaderine çok olumlu izler bırakacak bu yatırımların hayata geçmesi için çaba gösterin.
Yorum Yazın