CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, depremden sonra konut tesliminde tam bir keşmekeş yaşandığını ancak TOKİ’nin lüks konut yapımına süratle devam ettiğini vurguladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, iktidarın deprem konutlarının teslimini de eline yüzüne bulaştırdığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra yaptığı açıklamada 350 bini 1 yılda teslim edilecek şekilde, toplam 650 bin yeni konut yapacaklarını belirttiğini ancak Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yaptığı son açıklamanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paylaşımıyla çeliştiğini vurguladı.
Murat Kurum’a göre 11 ilde 76 bin konutun teslim edildiğini, yıl sonuna kadar 200 bin konutun tamamlanacağını, ayda 25-30 bin konutun teslim edileceğini, 2025 yılı sonuna kadar teslim edilmeyen konutun kalmayacağını ifade eden Dr. Şevkin, “İktidar mensuplarının her yaptığı açıklama birbiriyle çelişiyor. Açıklamalar havada kalıyor. Şu ana kadar kaç konutun teslim edildiği bilinmiyor ancak Toplu Konut İdaresi (TOKİ) lüks ve yüksek fiyatlı konut yapımına hızla devam ediyor. Yıl sonuna kadar depremzedeye kaç konut teslim edilecek bilinmiyor. TOKİ’ye sesleniyoruz. Lüks konutu bırak deprem konutlarına bak” ifadelerini kullandı.
DEPREM KONUTLARINDA İNCELEMELERDE BULUNDU
Adana’da yapımı devam eden deprem konutlarında ve ayrıca yapımı süratle devam eden göl manzaralı lüks TOKİ konutlarında da incelemelerde bulunan Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, şunları söyledi:
“6 Şubat depremleri sonrası Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 650 bin konutun yapılacağını, bir yıl içerisinde de 350 bin konutun teslim edileceğini söylemişti. Depremin üzerinden neredeyse 2 yıl geçti. 1 ay önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, 76 bin konutun teslim edildiğini söyledi. Baktığımız zaman sadece söylenenin, taahhüt edilenin yüzde 11’i kadarı gerçekleşmiş bir konuttan bahsediyoruz. Adana’da yaptığımız incelemelerde de gördük ki; TOKİ konutları hâlâ hak sahiplerine teslim edilmemiş durumda. Depremin üzerinden 2 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ konteynerlerde konaklıyor olması gerçekten bu ülkede depreme hâlâ hazırlıklı olmadığımızın göstergesi. 1999 depremleri sonrası neredeyse 100 milyar liraya yakın iletişim vergisi adı altında ve adı şu anda literatüre deprem vergisi olarak geçen, toplanmış para depreme dönük olarak kullanılmamıştır. Soruyorum size! Ne yaptınız bu deprem vergilerini? 100 milyar lira parayla bu kadar insana konut sağlanamaz mıydı bugüne kadar? İnsanlar hâlâ konteynerkentlerde yaşıyor.”
“VATANDAŞIN HABERİ VE RIZASI OLMADAN MÜLKÜNE EL KONULUYOR!”
Ayrıca deprem bölgesindeki bazı yerlerde vatandaşın arazisinin haberi ve rızası olmadan konut rezerv alanı olarak ilan edildiğini kaydeden Dr. Şevkin, kira yardımı bahanesi ile vatandaşın mülküne el konulmaya çalışıldığını, rezerv alanında konutu ya da işyeri bulunan Hatay başta olmak üzere bir çok ildeki afetzedelerden kira yardımı alacakları gerekçesiyle kaymakamlıklara çağırılarak ‘mülkiyet hakkından vazgeçmeleri’nin istendiğini ifade etti. Şevkin, “Hatay’da rezerv alan bahanesiyle mülkiyet hakkının gasp edilmesi sözkonusu. İnsanlar kaymakamlıklara çağırılıp mülkiyet hakkından vazgeçmeleri isteniyor ve karşılığında da kira parası verileceği söyleniyor. Bu kadar insanın konut sahibi olabilmesi mümkün olacak mı? Rezerv alanları Anayasal hak olan mülkiyet hakkının gaspı anlamına gelmiyor mu? İnsanlar, yıllarca dişinden tırnağından artırarak biriktirdiği ve mülkiyetlerine el konulmak isteniyor. Bir deprem vurdu yetmiyor bir de devletin vurgunuyla mı karşı karşıya kalacak?” ifadelerini kullandı.
“TOKİ LÜKS KONUT YAPACAĞINA DEPREM KONUTLARINI TAMAMLASIN”
Adana’da yapımı süren deprem konutları ve TOKİ’nin gerçekleştirdiği lüks konut alanlarında ayrı ayrı inceleme yapan Dr. Müzeyyen Şevkin, “TOKİ, tüm hızıyla Adana’nın göl manzaralı bölgesinde lüks konut yapımına devam ediyor. Oysa deprem konutları bitirilmemişken, konteynerkentlerde insanlar yaşamını idame ettirmeye çalışırken TOKİ’nin yapması gereken deprem konutlarına hız verip tamamlanmasını sağlamak ve mağduriyeti gidermek olmalıdır” diye konuştu.
Yorum Yazın