Her hafta olduğu gibi tarım ve hayvancılığın ön sırada yer bulduğu Demokrat Parti’nin gündem değerlendirmesinde Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Neslihan Çevik, gençler, ekonomi ve torba yasa hakkındaki görüşlerini de ifade etti.
Çevik, şöyle konuştu:
“Oyun sektöründe potansiyelimiz fazla ama iktidar duyarsız!”
Türk oyun sektörü, 2021 yılında 266 Milyon Dolar yatırım almıştı. Bu senenin ilk yarısında bile 333 Milyon Dolar yatırım ile geçen yılın toplamını şimdiden geride bırakmış olduğu görülüyor. Bu rakamlara göre Türkiye, oyun yatırımlarında Avrupa birincisi oldu. Türkiye oyun pazarının büyüklüğü geçen yıl 1,2 Milyar Dolara yükselmiş, dijital oyuncu sayısı da 42 Milyon olmuştu. Bu yıl sonunda ise dünyada oyun pazarının büyüklüğünün 200 Milyar Doları geçmesi bekleniyor.
“İktidar inşaat ve beton ile büyümeyi hedefliyor”
Esasen bütün bu rakamlar, ülkemizin potansiyelini çok net ortaya koyuyor. Hiç şüphe yok ki “devir teknoloji devri”. İhracatımızın böyle katma değerli sahalarda yapacağı yatırımlara ihtiyacımız olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Ancak iktidar, değerli arazileri satarak ve oligark paralarını transfer ederek, “inşaat ve beton ile büyüme” gibi akıl almaz projeler peşinde. Gençlerimiz ise hem oyun sektöründe hem de start-up girişimlerinde AKP’ye rağmen başarılı oluyor!
“Ülkemizde 106 Bin Genç, üniversitelere kaydını yaptıramadı”
Halbuki, Suudi Arabistan bile ülkesinin oyun sektöründeki yerini sağlamlaştırmak için The Savy Gaming Group adlı devlet destekli yatırım fonuna 37,8 Milyar Dolarlık bütçe ayırdıklarını duyurdu. Mevcut şirketlere yönelik küçük yatırımlar için de 18 Milyar Dolarlık ek bir bütçe sundu. Bu hamle ile 39.000 kişiye ek istihdam yaratılıp, 250 yeni oyun şirketinin kurulması hedefleniyor.
Peki, Arabistan dahi teknolojiye ve gençlerine bu denli büyük yatırımlar yapıyorken, bizde durum ne?
Ülkemizde 106.000 gencimiz barınma ve beslenme masraflarını karşılayamadığından dolayı üniversitelere kaydını bile yaptıramadı. Üstelik bu öğrenciler mühendislik, diş hekimliği ve tıp gibi bölümlere girmeye hak kazanmıştı.
Ne diyordu AKP’nin 2002 seçim beyannamesi, hatırlayalım şöyle;
“Amacını yitiren siyaset istikbalini de yitirir!”
“Hazine ve Maliye Bakanlığı, hayvancılığı büyük bir krize soktu!”
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın enflasyon korkusu sonucu verdiği talimatla Ulusal Süt Konseyi çiğ süt fiyatına geçen ay yaptığı toplantıda “zam yapmama kararı” almıştı. Demokrat Parti olarak bizler de bunun yanlışlığını ifade etmiştik. Aradan geçen zamana rağmen herhangi bir adım atılmadı ve üreticiler kaderine terk edildi. Yem sanayicisi, süt sanayicisi ve marketler artan maliyetlerini fiyatlarına yansıtırken üreticilerin yansıtmasına müsaade edilmedi.
Bakın, bu karar son 3 haftalık zaman diliminde nelere sebep oldu:
Üreticiler ellerindeki inekleri hızla kesime gönderdiler. Yaklaşık 1 Milyon damızlık anaç hayvan kesime gitti. Bu hayvanları sıfırdan alıp, işletmelere koymanın maliyeti yaklaşık 2,3 milyar Avro. Kurla hesapladığınız zaman yaklaşık 42 Milyar TL.ye tekamül ediyor. Evet, yanlış duymadınız; “neo-klasik bir tavırla epistemolojik kopuş yaşayan” Bakanın yönlendirmesiyle alınan yanlış kararın ülkemize maliyeti bu denli büyük oldu. Bu ülke bu kadar yanlış kararları kaldıramaz, tarım ve hayvancılık sektörü hızla kan kaybetmeye devam ediyor.
“AKP’nin bütün icraat ve açıklamaları, Torba Yasa gibi, sadece seçimlere yönelik”
Çok açık görüyoruz ki; hem iç politikada hem dış politikada, AKP’nin bütün icraat ve açıklamaları sadece seçimlere yönelik. Her kabine toplantısı sonrası bir tuşa basılıyor. Şimdi de 72 maddelik Torba Yasa. İçinde ne ararsan var. Bu kadar problemin oluşmasına neden izin verdiniz dememek mümkün değil. Üstelik çözüm önerileri de taşıma sudan ibaret.
“Gençlerin eğitim ihtiyacı size sufli sebep olarak mı görünüyor?”
Örneğin öğrencilerin KYK faiz borçlarını sileceklermiş. Bir hükümet öğrenicisinden neden faiz alır ki? Yoksa belli bir şanslı kesim dışında diğer gençlerin eğitim ihtiyacı size sufli sebep olarak mı görünüyor?
“İktidar, çaresizlik içinde her tuşa basıyor”
Benzer bir durum olarak 2000 TL. altı icra dosyalarının silinmesi. Yaklaşık “9 milyon dosya” dediler. Bunların çoğu elektrik ve gaz. Bunu silin, tabii silin de, Eylül başında gelen gaz zammı İle bir 9 milyon dosya daha olmayacak mı? Buna “kepçe ile alıp kaşık ile vermek” denir.
Peki ya sicil affı?
Kurallara uyan ve iyi niyetli vatandaşlarımızı adeta cezalandırıyorlar? Buna şaşırmıyoruz; bilakis AKP hükümetinin siyasi kültür ve zihniyeti buna çok uygun!
“Brent Petrol fiyatları her yerde düştü, bizde neden pompaya yansımıyor”
Bu çelişkili teklifler yerine gerçek çözümler sunsalar da vatandaş biraz olsun rahat etse. Örneğin; petrol fiyatlarının yüzde 30 ucuz almalarına rağmen pompaya neden yansıtmıyorlar? Brent Petrol fiyatları her yerde düştü; hatta savaş öncesi rakamlara geldi. Biz ise haftaya 4. Zamla başladık. Madem amacımız vatandaşa destek olmak diyorlar, o zaman benzini savaş öncesi rakamlara indirsinler.
AKP iktidarı bilmeli ki tüm vatandaşlarımız her şeyin farkında. Tüm bu yasalar ve hamleler sıkışan bir iktidarın sığındığı son kale. İktidar, çaresizlik içinde her tuşa basıyor; halbuki basması gereken tek tuş “istikrar tuşu” idi.”