İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk ekranlarında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Akşener şunları kaydetti;
‘’%5.3’LİK SEÇMENİN SAYIN ERDOĞAN’I KOŞTURA KOŞTURA DESTEKLEMEYE GİDECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM.’’
Sinan Oğan’ın Cumhur İttifakı’nı destekleme kararına ilişkin konuşan Akşener; ‘’Kendimi olumlu ya da olumsuz değerlendirme yapmaya hak sahibi görmüyorum. Bu değerlendirmeyi yapacak olan sayın Oğan’a %5.3 oy vermiş seçmendir. Sayın Oğan’ın kişisel kararını saygıyla karşılıyorum. Kendisine başarılar diliyorum ama o %5.3’lik seçmenin sayın Erdoğan’ı koştura koştura desteklemeye gideceğini düşünmüyorum.’’ diye konuştu.
‘’SAYIN OĞAN’IN İTİRAZ ETTİĞİ HER ŞEY YERİNDE DURUYOR’’
Millet İttifakı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu Oğan, İnce ve Özdağ ile görüşmeye yetkili kıldıklarını ifade eden Akşener; ‘’Muhatap olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nun konuşması gerekiyor. Buna karşılık sayın Erdoğan davet etti ve sayın Oğan’ın itiraz ettiği her şey yerinde duruyor. Görüşmelerden sonra gidişata şaşırmadım.’’ dedi.
‘’CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ AÇISINDAN BAŞARISIZLIK OLARAK GÖRMÜYORUM’’
Millet İttifakı’nın Meclis’te aldığı oy oranlarına ilişkin konuşan Akşener; ‘’Ben cumhurbaşkanlığı seçimi açısından başarısızlık olarak görmüyorum. Partilerin kurumsal yapıları içinde, biz İYİ Parti’nin durumunu tartışmalıyız, tartışacağız. Nitekim kongre kararı aldık. Bütününe baktığımız zaman ben birinci turda geçilebileceğine inanmıştım.’’ dedi.
‘’AK PARTİ 21 YILDA İLK DEFA 2002'DEKİ OYUNA DÜŞTÜ’’
İlk tur seçimlerinde saha çalışmalarında ve mitinglerde Kılıçdaroğlu’na yönelik ilginin fazla olduğunu ve Erzurum olayından sonra seçimlerin ilk turda biteceğine inandığını ifade eden Akşener; ‘’Ak Parti 2002'deki oyuna düştü, ilk defa, 21 yılda. Sayın Erdoğan ikinci tura kaldı. Buna karşılık Meclis'i aldılar. Bu Türkiye açısından büyük fayda da getirebilir. Sayın Kılıçdaroğlu'nu seçtireceğimize inanıyorum. Yasama Cumhur İttifakı’nda, yürütme Millet İttifakı’nda olduğunda denge ve denetleme devreye girer. Sonsuz yetkilere sahip cumhurbaşkanı kavramını yeniden sorgulamaya başlarız ve o zaman sağduyu Türkiye'ye hâkim olur. Hep beraber Meclis'te referanduma gerek kalmadan bütün partilerin 'evet'i ile parlamenter sisteme geçiş daha kolay ve uzlaşıyla olur diye düşünüyorum.’’ dedi.
‘’BU SEÇİM ÇİFT TARAFLI KAZANILDIĞI TAKDİRDE BİR DAHA PARLAMENTER SİSTEMİ BU ÜLKE KONUŞAMAYACAK’’
Sinan Oğan’ın; ‘’Eğer Kılıçdaroğlu kazanırsa sistem kilitlenir.’’ sözlerinin sorulması üzerine Akşener; ‘’Tıkanma vs. bunların hepsi gerekçedir. Netice itibarıyla benim derdim şu. Burada özne sayın Erdoğan değil, sayın Kılıçdaroğlu da değil. Bu seçim çift taraflı kazanıldığı takdirde bir daha parlamenter sistemi bu ülke konuşamayacak.’’ dedi.
‘’BURADAKİ SİSTEM SAYIN ERDOĞAN VE ARKADAŞLARINI 3-5 OY İÇİN BU DİLE SAHİP BİR PARTİYLE EL SIKIŞMAK ZORUNDA BIRAKTI’’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci turda Cumhurbaşkanı Erdoğan kazandığı takdirde bir daha parlamenter sisteme geçişin konuşulamayacağının altını çizen Akşener, kadınlara dikkat çekerek; ‘’Göreceksiniz en fazla 2 sene sonra özellikle kadınlar bana diyecek ki ‘Meral Hanım haklıymış ama ah ah…’ Nefes alamayacaksınız sadece Hüdapar hayvan gibi ‘kadınları sahiplendirin’ deme hepsi bir bütünün içinde. Buradaki sistem sayın Erdoğan ve arkadaşlarını 3-5 oy için bu dile sahip bir partiyle el sıkışmak zorunda bıraktı. Cumhur İttifakı’nı acayip genişletti. Bütün dil ekonomik olarak size ne faydamız olacağını söylemek üzerinden, seçmen açısından yürümeliyken tamamen soyut kavramlar üzerinden korkutmaya dayalı, kutuplaştırmaya dayalı bir kampanya hâline döndü.’’ diye konuştu.
’SAYIN KILIÇDAROĞLU’NU SEÇTİRDİĞİMİZDE AK PARTİ DE DÂHİL OLMAK ÜZERE BU SİSTEMİ BİZ DEĞİŞTİREBİLİRİZ"
Milletvekilliğinin ve Meclis’in bugünkü sistemde bir değeri kalmadığının altını çizen Akşener; ‘’Sayın Kılıçdaroğlu’nu seçtirdiğimizde Ak Parti de dâhil olmak üzere bu sistemi biz değiştirebiliriz. 400 oyla rahat rahat, ferah ferah geçirebiliriz Sayın Erdoğan’a da o zaman partisinin başında başka bir yol açılıyor.’’ dedi.
‘’KENDİME GÖRE UFAK TEFEK CEVAPLAR VERSEM DE DALGA GEÇMEYİ TERCİH ETTİM’’
Seçimlerin ilk turunda Millet İttifakı olarak yürüttükleri pozitif kampanya sürecine ilişkin konuşan Akşener, kendisine yönelik iftiraları hatırlatarak; ‘’Kendime göre ufak tefek cevaplar versem de dalga geçmeyi tercih ettim. Ama tabii dünya kadar televizyon kanalı, sosyal medyada büyük bir güç ve devlet gücü inanılmaz bir kampanya olmuş. HDP’nin bu masada olduğuna dair büyük bir soru işareti olduğunu düşünmemiştim bu tutmuş. Sayın Kılıçdaroğlu’nun Abdullah Öcalan’ı hapisten çıkaracağına dair yapılan iftiraların bir karşılığı olmuş.’’ diye konuştu.
‘’BU ÜLKEDE HİÇ KİMSE VATAN HAİNLİĞİ YAPMAZ, BU ÜLKEDE KİMSE ÜLKEMİZİ BÖLMEK İÇİN UĞRAŞMAZ. BU ÜLKEDE KİMSE PKK İLE EL ELE TUTUŞMAZ’’
3 yıl boyunca seçmene velinimet olduğunu anlatmak için çalışmalar yaptığını ifade eden Akşener; ‘’Bu kadar abukluğun üzerine yürüdüğünüz zaman asıl yapılması gereken, sizler için doğru olanı anlatmaktan geri düşüyorsunuz. Burada bir tercih yapıldı onun dengesini kaçırmış olabiliriz. Seçmenin talebi şöyle olmalıydı, biz onu dönüştürememişiz. ‘Bunların söylediklerinin bana ne faydası var?’ Bu ülkede hiç kimse vatan hainliği yapmaz, bu ülkede kimse ülkemizi bölmek için uğraşmaz. Bu ülkede kimse pkk ile el ele tutuşmaz. Bir de bu kadar büyük bir kampanyanın boca edildiğini belki de iyi göremedik.’’ dedi.
‘’BÜTÜN BU FASİT DAİRENİN İÇİNE GİRDİĞİNİZ ZAMAN SİZ UNUTULUYORSUNUZ’’
pkk terör örgütü tarafından yapılan açıklamaları ‘’Üçkâğıt’’ olarak değerlendiren Akşener; ‘’Duran Kalkan uzun uzun kesildi verildi. İkinci bölümü yayınlandı. Dendi ki ‘En fazla bizimle görüşen Tayyip Erdoğan'dır.’ Şimdi bakın ben şu tuzağa düşülmesinin seçmen açısından yanlış olduğunu düşünüyorum. O kadar çok şey söyleyebilirim ki. Şurada otururum Tayyip Erdoğan'ı pkklı ilan ederim. Hem de karineyle. Ya masaya oturdu. Habur rezaletini sayarım. İki tane Kürt öğrencim aradı beni o zaman 2010. Oktay Vural beyefendiye dedim ki ‘buna soru sor’. Sordu, cevap alamadık doğru düzgün. Türk Bayrağıyla Atatürk resmi çıkarıldı. Bunların hepsi oldu. Bütün bu fasit dairenin içine girdiğiniz zaman siz unutuluyorsunuz.’’ diye konuştu.
‘’82 PUANLA TAYİN EDİLEMEYEN BİR GENCİN 54 PUANLA ARKADAŞININ AK PARTİ BÜNYESİNDE TANIDIĞI VAR DİYE TAYİN EDİLDİĞİ BİR TÜRKİYE’DE KONUŞULMASI GEREKENİN BU OLDUĞUNA İNANDIM HEP’’
İlk tur seçimlerinde ittifaklar arası tartışmalara ilişkin konuşmaya devam eden Akşener; ‘’Sizin çocuğunuzun geleceği için ne yapmayı düşünüyoruzu ne benim ne Kılıçdaroğlu'nun ne sayın Erdoğan'ın cevaplamadığı bir seçim olamaz. Buradan kaçtı iş. Ben herkesi burada tutmaya çalıştım. Belki hatadır ama özü buydu işin. Kendi adıma konuşuyorum bunu. Mansur Bey'le gittiğimiz mitinglerde pkk mevzusunu falan konuştuk. Ama esasında o gencecik çocukların 82 puanla tayin edilemeyen bir gencin 54 puanla arkadaşının Ak Parti bünyesinde tanıdığı var diye tayin edildiği bir Türkiye’de konuşulması gerekenin bu olduğuna inandım hep. Bunu yapmaya çalışıyorum ısrarla da duyduğum yer burası.’’ dedi.
‘’BENİM EĞER PKK İLE BİR ALAKAM VARSA BUNUN GEREĞİNİ YAPMAYAN, BU ÜLKEYE ASIL İHANET EDEN ODUR’’
Kendisine yönelik ‘’pkklı’’ iftiralarını hatırlatan Akşener; ‘’Bakın benim dokunulmazlığım yok. Benim eğer pkk ile bir alakam varsa bunun gereğini yapmayan, bu ülkeye asıl ihanet eden odur. Her şeyin başında bu ülkeyi yönetenlerin ciddiyetsizliği anlamına gelir, hainliği anlamına gelir yani böyle bir şey olamaz. Sizin karşınızda konuşamıyor olmam lazım. ‘Söyledik ne oldu? Siyasette söylenir.’ Hayır söylenmemeli. Bizim çocuklarımız artık bunu istemiyor.’’ diye konuştu.
‘’ORTAOKULA BIÇAK GİRİYOR, ORTAOKULA ALKOL GİRİYOR, ORTAOKULA HAP GİRİYOR’’
Yaklaşık 2 yıldır derin yoksulluk çalışması yürüttüğünü ve son iki gündür gezdiği yoksul mahallelerde karşılaştığı manzaraları aktaran Akşener; ‘’Bir genç anne 13 yaşında oğlu var. İki kuzenler aynı devlet okuluna gidiyorlar. Ortaokula bıçak giriyor, ortaokula alkol giriyor, ortaokula hap giriyor. Kapının önüne çıkılıyor, gençler birbirini dövüyor. Kızlar ve genç delikanlılar birbirini dövüyor. Annelerin anlattığı. Eğitim gitmiş. Parası varsa çocuklarını okutabiliyor aileler yoksa bu okullarda.’’ diyerek öğretmenlerin sorunlarını şu sözlerle anlattı:
‘’İŞİN ÖNCE AÇLIK BOYUTU VARDI, İKİ GÜNDÜR EĞİTİM BOYUTUNU GÖRÜYORUM; FELAKET’’
‘’5 türlü öğretmen olursa böyle olur. Öğrencinin geleceği ile ilgili plan yapan, onun kariyerine katkıda bulunan öğretmeni inşa etmeniz lazım. Bir öğretmen sözleşmeli ya da ücretli ya da başöğretmen ya da normal öğretmen olamaz. Öğretmeni yaz tatilini yeni değer setleriyle ilgili eğitirsiniz. O öğrencisine aktarır. Ama o öğretmenin maaşı da yeterli olmalıdır. Böyle bir rezalet var. Bugün anlatılanlardan ciddi söylüyorum işin önce açlık boyutu vardı iki gündür eğitim boyutunu görüyorum felaket. Hukuk okumak isteyen bir genç kız kazanamayacağını düşünüyor.’’
‘’O AİLELER BANA ‘SEN HDP’Lİ MİSİN?’ DİYE YA DA ‘MASADA HDP VAR MI? SEN PKKLI MISIN?’ DEMİYOR’’
Ziyaret ettiği evlerin ekonomik durumuna ilişkin konuşan Akşener; ‘’İki sene evvel o evlere ayda bir kilo bir et giriyordu, şu anda öyle bir pahalılık var ki o et giremez olmuş. 1 yıl evvel tavuk giriyordu şimdi tavuk da giremiyor. 2 aydır et almadığını söyleyen aileler gördüm ben. Bunları konuşmamız lazımdı. O aileler bana ‘sen HDP’li misin?’ diye ya da ‘Masada HDP var mı? Sen pkklı mısın?’ demiyor.’’ diye konuştu.
‘’ANKET ŞİRKETLERİ HER ÇALIŞTIKLARI SİYASİ PARTİLERİN YÖNETİCİLERİNİ SİYASİ İLETİŞİM AÇISINDAN TANZİM ETMEYE ÇALIŞIYORLAR. HATA BURADA’’
Anket şirketlerinin seçim sonuçlarına ilişkin yanılgısına ilişkin konuşan Akşener; ‘’İstisnalar kaideyi bozmaz ama her çalıştıkları siyasi partilerin yöneticilerini, görüşüyorlarsa genel başkanlarını siyasi iletişim açısından tanzim etmeye çalışıyorlar hata burada. Orada bilim kayboluyor. Çok meşhur bir anket şirketinin üst düzey yöneticisi Bilge Yılmaz hocayı arayıp o masa meselesi olduğunda ‘İstifa et bu partiden’ demiştir. Ve biz kendisiyle çalışıyoruz. Şimdi bunlar olamaz. Bilime yakışmaz, ahlaka yakışmaz, hiçbir şeye yakışmaz. Burada hata var, hata bu ama sonuçlara yansıyor mu onu bilmiyorum.’’ dedi.
‘’ŞİMDİ BİREYE DOKUNMA ZAMANI’’
Millet İttifakı olarak ikinci tur stratejilerini anlatan Akşener, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasında yaklaşık 2 buçuk milyon oy farkı olduğunu ifade ederek 12 milyon potansiyel seçmenin sandığa gitmediğini belirtti.
‘’Bu seçime iki taraf da sıfırdan başlıyor. Bugün sadece iki kişi için oy istenecek. Şimdi konu daha sadeleşti, basitleşti. Arada 2,5 milyon rakam olduğu için mikro seviyede bire bir, şahıs olarak temasla bu işi sağlamak. Mitingler yaptık. O tamam. O güç gösterilerini bütün partiler yaptı. Şimdi bireye dokunma zamanı. Şimdi 50 bin genç yeni oy kullanacakmış. Bugün 2 gençle karşılaştım. ‘Mommy’ diyorlar bana. 'Mommy ne söylüyorsun? Sayın Kılıçdaroğlu'na oy vermek için ikna et beni' dedi. Bu tür çalışmak lazım, kapı zili çalmak lazım.’’ diyen Akşener; Ankara, İstanbul ve İzmir özelinde mikro çalışmalar yapacağını ifade etti.
‘’ÇARPITMAYA MÜSAİT CÜMLELER KURMAMAMIZ GEREKİYOR’’
Ali Babacan’ın; ‘’Anayasa değişikliği için Cumhur İttifakı’yla konuşuruz.’’ sözlerine ilişkin Akşener; ‘’Kastettiği muhtemelen öyle bir şey değil. Millet İttifakı Cumhur İttifakı üzerinden olmuştur. Çarpıtmaya müsait cümleler kurmamamız gerekiyor. Çok kritik bir süreçten gidiyoruz. Oradan ne anlaşılır? Sayın Erdoğan'a yeşil ışık. Benim ağzımdan böyle bir şey çıksaydı şu anda Türkiye birbirine girmişti. ‘Meral Hanım sayın Erdoğan'a göz kırpıyor.’ diye. Biraz da bana taş atıldığını ifade edeyim yani. Millet İttifakı'nın bünyesindeki partilerin toptan özeleştiri yapması diye bir kavramı doğru bulmuyorum.’’ diye konuştu.
‘’BAŞARI DİYE KABUL EDİLİYORSA HERKESİNDİR. BAŞARISIZLIKSA BENİMDİR. BİZ BUNU KONGREDE KENDİ İÇİMİZDE ÖZELEŞTİRİ YAPARAK ÇÖZECEĞİZ’’
Partisinin aldığı oy oranına ilişkin konuşan Akşener; ‘’Biz 2018'deki oyumuzun aynısını aldık. 44 milletvekili çıkarmış oluyoruz. Kararları oylayarak aldık. Bizim %10'luk kemikleşmiş oyumuz var demektir. Ama bizim daha yüksek bir oy almamız gerekiyordu. Onları tartışacağız biz. Onun için 24-25 Haziran'da olağan büyük kongremizi yapacağız. İl ve ilçe kongrelerimizi yaptıktan sonra ben bilerek seçim sonuna bıraktım. Sorumluluk bana aittir, başarı diye kabul ediliyorsa herkesindir. Başarısızlıksa benimdir. Biz bunu kongrede kendi içimizde özeleştiri yaparak çözeceğiz. İtirazı olarak arkadaşlarımız bir araya gelinir, aday çıkarılır, yarışılır. Ben de elbette adayım.’’ diye konuştu.
‘’ESASINDA BÖYLE BİR SONUÇLA KARŞILAŞTIĞIMIZ GERÇEKLİKTİR’’
Milliyetçi oyların bu seçimlerde belirleyici olduğu yorumlarına ilişkin konuşan Akşener; ‘’Bir cepheleşme üzerinden gidersek onun üzerinden doğru bulmam. Bıktık bu kutuplaşma işlerinden. Ama esasında böyle bir sonuçla karşılaştığımız gerçekliktir. Bir el Türkiye’de komplo anlamında söylemiyorum, HDP'yi tanzim etmeye kalkışan genellikle de Türk olan yazar-çizer kesimin ısrarlı bir şekilde anahtar, kilit her neyse bunun HDP'nin olması gerektiğini böyle çekiçle vura vura götürdüler işi.’’ diyerek Cumhur İttifakı’nın bileşenlerinin HDP’yi pkk ile özdeşleştirerek İYİ Parti üzerinde kullandıklarını ifade etti.
‘’BENİM BULUNDUĞUM YERDE NE FETÖ, NE İBDA/C, NE PKK, NE DE HİZBULLAH OLUR’’
Cumhur İttifakı’nın HDP’yi sopa olarak kullandığının altını çizen Akşener; ‘’Benim bulunduğum yerde ne fetö, ne ibda/c, ne pkk, ne de Hizbullah olur. Bunları söylemek bile insana kendini kötü hissettiriyor. Cumhur İttifakı da HDP' yi sopa olarak kullanırken diğer taraftan Kürtlere hakaret edildi. Kürt eşittir pkk’lı oldu bu ülkede kimsenin bir işine yaramadı. Sonuç itibarıyla anahtar millettir, seçmendir. Dolayısıyla o seçmenin Kürt, Türk, HDP'ye, İYİ Parti'ye, CHP'ye, Ak Parti'ye, MHP'ye oy vereni de seçmenin hayallerini, hedeflerini duymak gerekir.’’ diye konuştu.
‘’MİLLET İTTİFAKI’NIN BİLEŞENLERİNİN MECLİS’TEKİ MİLLETVEKİLİ SAYISI HDP İLE TAMAMLANSIN İSTEDİLER. AMA OLMADI’’
Türkiye’de belli bir kitlenin istedikleri siyasi partilere herkesi mecbur bırakmak niyetinde olduğunu ifade eden Akşener; ‘’Bu dönem beğendikleri, sevdikleri parti HDP’ydi. Sayın Erdoğan’ın partisinin seçildiği dönemde sayın Erdoğan'ı tanzim etmeye kalkıştılar. Sonra olmadı iş zannettiler ki tanzim ediyorlar. Sayın Erdoğan onları kapının önüne koydu. Sonra ne hikmetse biraz CHP’ye doğru bir tanzim yeteneği oluştu ama HDP başrolde bu arkadaşlar açısından. Burada mümkünse 15’leri konuşulan bir İYİ Parti zinhar 10’un üstüne çıkmasın ve Millet İttifakı’nın bileşenlerinin Meclis’teki milletvekili sayısı HDP ile tamamlansın istediler. Ama olmadı.’’ diye konuştu.
‘’BENİM GİTTİĞİ EVLERDEN İÇERİ GİRMEMİŞLER, AYAKLARININ ALTINA RUTUBET DEĞMEMİŞ’’
Geçtiğimiz gün Güngören’deki ev ziyareti esnasında bir gencin kendisinden sağlıklı bir hayat istediğini anlatan Akşener; ‘’Halkı tanımıyorlar, insanları bilmiyorlar. Benim gittiği evlerden içeri girmemişler, ayaklarının altına rutubet değmemiş. ‘Sorbonne’lu tayfa’ diyorum ben bunlara. Bu halkı tanımamak. Kürt’ü de Türk’ü de tanımamak. Ben Türkiye’deki temel sorunun zenginlik ve fakirlik olduğunu düşünüyorum. Zengin Türkler, zengin Kürtler, fakir Kürtler, fakir Türkler. Böyle üstten atmasyondan ve neticede bunların hiçbiri olmadı. İYİ Parti’nin aldığı oyun %10’undan mutludurlar umarım.’’ diye konuştu.
‘’BENİM SİNİR SİSTEMİMİ BOZAN KONU KADIN KONUSU’’
Seçmenin hiçbir siyasi partinin marabası olmadığının altını çizen Akşener, bir kez daha HDP’nin Millet İttifakı içinde yer almadığını vurgulayarak; ‘’Peki Hüdapar? O da bir siyasi parti. Ama o siyasi parti açık net diyor ki ‘Ne pkk ne Hizbullah terör örgütü değildir’ diyor. ‘4 madde tartışılmalıdır’ diyor. Bayrak ile ilgili söyledikleri var, tarifleri var. Ama benim en sinirimi bozan konu kadın konusu. Benim sinir sistemimi bozan kısmı o.’’ diye konuştu.
‘’BİZ BU DİLİ MUHAFAZA ETMEYE GAYRET ETTİKÇE YOLDAN ÇIKARMAYA ÇALIŞAN ÇOK PİS BİR DİLLE KARŞILAŞTIK’’
Hüdapar vekillerinin Meclis’e girmesine ilişkin Akşener; ‘’Ben Atatürkçüler azaldı, çoğaldı kısmına bir şey diyemem. Oy için burayla el sıkışacak kadar işi götürürseniz, bu tarafı da sürekli olarak HDP ve pkk üzerinden tanzim etmeye çalışırsanız sonuç itibariyle bu ülkede insanlar birbirinden uzaklaşır. Kürtler eşittir pkk’lı hâline döner, bu yanlış. Evet, HDP’ye oy verenler içinde pkk’yı sevenler vardır. Ama Türkiye’de Kürtler pkk’lı değildir. Bu reddin üzerinden Kürtleri incitmemek üzere İYİ Parti daha fazla saldırıya uğradı. Biz bu dili muhafaza etmeye gayret ettikçe yoldan çıkarmaya çalışan çok pis bir dille karşılaştık.’’ diye konuştu.
‘’BEN SAYIN KILIÇDAROĞLU'NA KEFİLİM. NE ABDULLAH ÖCALAN'I ÇIKARIR NE PKK İLE EL SIKIŞIR, NE HABUR REZALETİNİ YAŞATIR NE DE FETÖ İLE EL SIKIŞIR’’
Türkiye’de kutuplaşmanın bitmesi gerektiğine ve Türkiye’nin yeniden parlamenter sisteme geçmesinin önemine dikkat çeken Akşener; ‘’Ben sayın Kılıçdaroğlu'na kefilim; ne Abdullah Öcalan'ı çıkarır, ne pkk ile el sıkışır, ne Habur rezaletini yaşatır, ne de fetö ile el sıkışır. Ama artık Ak Parti’nin yaptıklarını da hatırlatmanın doğru olmadığına inanıyorum. Ben şurada Tayyip Erdoğan pkk’yla haşır neşirliğini ispatlayıp kalkarım. Bir faydası yok. Onun için seçmenimizden ricam şu, Sayın Kılıçdaroğlu'na oy versinler onu seçelim. Varsa bir önemim kefalet koyuyorum.’’ diye konuştu.
Ümit Özdağ’ın sığınmacılar konusuna en çok dikkat çeken siyasetçilerden biri olduğunun altını çizen Akşener; Özdağ’ın İYİ Parti’deyken sığınmacılar konusuna dair çalışmalarını devam ettirdiklerini belirterek İYİ Parti Millî Güvenlik Politikaları Başkanı Mehmet Tolga Akalın tarafından sığınmacıları göndermeye yönelik Millî Göç Doktrini’ni ortaya koyduklarını ifade etti.
‘’İDDİA EDİYORUM TÜRKİYE'DE BU KONUDA YAPILMIŞ HEM EN KAPSAMLI HEM EN ANLAŞILIR HEM EN RAHAT UYGULANABİLİR PROJE BİZİMKİ’’
Millî Göç Doktrinlerine ilişkin konuşan Akşener; ‘’İddia ediyorum Türkiye'de bu konuda yapılmış hem en kapsamlı hem en anlaşılır hem en rahat uygulanabilir proje veya çalışma bizimki. Millet İttifakı'nın bileşenleri tarafından da sunulduğunda kabul edildi. 2 yıl içerisinde bu insanları göndermeye dair bir planımız, programımız var. AB’yi, Rusya'yı, ABD’yi de bu işin tabii Suriye hükûmetiyle de anlaşıp o insanları hızlı bir şekilde göndermek amaçlı bir somut projemiz var. Dolayısıyla sayın Özdağ’ın itiraz edebileceği bir durumumuz yoktur. Yani bu Millet İttifakı içinde de böyle.’’ diye konuştu.
‘’ÇOK İYİ EKONOMİK KADROMUZ VAR. BU ÜLKEYİ BİLEN, DEVLETİ BİLEN, SİSTEMİ BİLEN. BÖYLE BİR SİSTEMDE EKONOMİ ÇOK KOLAY’’
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması durumunda Millet İttifakı’ndaki bakanlık dağılımına ilişkin konuşan Akşener, Millet İttifakı’nın tüm bileşenlerinin kadrosunun çok iyi olduğunun altını çizerek; ‘’Çok iyi ekonomik kadromuz var. Bu ülkeyi bilen, devleti bilen, sistemi bilen. Dolayısıyla böyle bir sistemde ekonomi çok kolay. Ekonominin esas patronu güvendir. En basitinden Kemal Bey kazanacak anketlerine inanıldığı anda borsa ne oldu? Fevkalade yani satın alındı bu. Buna karşılık sayın Erdoğan ikinci tura kalıp 49 buçuk alınca ne oldu? Kredi limitleri düştü, kredi kartlarıyla ilgili ödemeler problem oldu. Sonra ertesi gün geri alındı.’’ diye konuştu.
‘’O İNSANLARA OY VERDİĞİ İÇİN HAKARET ETME, ELEŞTİRME HAKKIMIZ BİLE YOK’’
Deprem bölgelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilen oyların yüksek olmasına ilişkin sosyal medyada yapılan eleştirilere ilişkin konuşan Akşener, eleştirileri yanlış bulduğunu ifade etti.
Depremin ilk olduğu anda kendisinin de sosyal medyada karşılaştığı eleştirileri hatırlatan Akşener, Kocaeli depreminde iktidar ve muhalefetin koordineli bir şekilde çalıştığını ifade ederek; ‘’İktidar bunu yapamadı. Muhalefet ise sosyal medya üzerinden bir böyle ’hadi hadi’ diyen bir sistem oldu. Sonuçta depremzedeye ulaşma konusunda yani onun derdine çare olma konusunda bir kakafoni oluştuğunu dürüstçe söylemek durumundayım. O insanlara oy verdiği için hakaret etme, eleştirme hakkımız yok.’’ diye konuştu.
‘’BEN 2 BELEDİYE BAŞKANININ ÇOK BÜYÜK KATKISI OLDUĞUNA İÇTENLİKLE İNANIYORUM’’
Millet İttifakı modeline göre Davutoğlu’nun; ‘’Başkan yardımcılığından feragat ederim.’’ sözlerine ilişkin Akşener;‘’Sayın Gültekin Uysal'ın bir beyanatı duyuldu. Yani az sayıda benim önde olduğum bir sistem diğerlerinin de bakan olarak görevlendirilmesine dair. Benim böyle bir talebim yok. Şu anda yani bütün herkes çalışıyor. Ben 2 belediye başkanının çok büyük katkısı olduğuna içtenlikle inanıyorum. Dediğim için değil, sebebi şu. Mesela 2 Belediye Başkanı seçimi esnasında işte su sayaçlarını dhkpcler, pkklar okuyacaktı. Seçimi kazandılar, görüldü ki böyle bir okuma söz konusu olmadı. Yani iftiraların gerçekleşmediğini ispatlayan alanlar bunlar.’’ diye konuştu.
‘’GENEL BAŞKANLAR BİR NEVİ DANIŞMA KURULU GİBİ GÖRÜLEBİLİR’’
Cumhurbaşkanı yardımcılıklarına ilişkin konuşan Akşener; ‘’Genel Başkanlar bir nevi danışma kurulu gibi görülebilir. Bakanlıklar yani bakanlık söz konusu olduğunda bu böyle bir görevlendirme söz konusu olduğunda o bakanlıklara o bakanları tayin edecek olan bizleriz, kendimiziz. O partinin Genel Başkanları takip edecek olan da bizleriz. Cumhurbaşkanına bir nevi danışmanlık görevi gibi bir görev yapacağız biz. Dolayısıyla öyle bir ayağa dolaşma durumu olmaz.’’ diye konuştu.
‘’BİZ KAZANDIĞIMIZDA GAYET HIZLI BİR BİÇİMDE PARLAMENTER SİSTEME GEÇECEĞİZ’’
Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin Türkiye’ye uygun olmadığını ifade eden Akşener; ‘’Biz kazandığımızda gayet hızlı bir biçimde parlamenter sisteme geçeceğiz. Yani bu ucube sistemi devam edecek olsa mesela Sayın Kılıçdaroğlu dese ki bana ‘ben devam edeceğim’ ben orada olmam.’’ diye konuştu.
‘’GELİR GELMEZ GÜNEY ORDUSU KURACAĞIZ’’
İktidarın seçimleri Millet İttifakı’nın kazanması durumunda Suriye’deki kazanımların tehlikeye gireceği iddialarına ilişkin konuşan Akşener, bu anlayışın bir beka sorunu olduğunu ifade etti.
Suriye’nin iç işlerine karışılmasının karşılığının Türkiye’de yaklaşık 10 milyon sığınmacının olduğunu belirten Akşener, terörle mücadeleye dair politikalarını şu sözlerle anlattı:
‘’Derin işler yapmışsınız, çok büyük önlemler almışsınız. Sonuç? Sizin 36.000 askeriniz dışarıda. Kardeşim yani söyletmesinler. Biz mesela gelir gelmez Güney Ordusu kuracağız, Ege Ordusu gibi. Sayın Erdoğan acaba Ege Ordusu’nun nasıl kurulduğunu bilir mi 1975’te? Güney Ordusu o sınırları koruyacak. Oradan buradan asker toplamadan orada bir karargâh komutanlık kuracağız. Yani başındakinin Orgeneral olduğu bir komuta merkezi. Dolayısıyla bunu akıl etmesi gerekirken; bütün sınırların eleğe döndüğü, kevgire döndüğü bir noktada sayın Erdoğan'ın ve arkadaşlarının bekayı muhafaza etmeleri mümkün değil.’’
‘’DIŞİŞLERİNDE ‘BENİ SEVİYOR, BEN ONU SEVERİM, O BENİ SEVMEZ’ CÜMLESİ OLAMAZ KARDEŞİM YA’’
İktidarın dış politika anlayışını eleştiren Akşener; ‘’Bu arkadaşlarımız zaten ‘monşer’ diye diye dışişlerinin içine tükürdüler.150-200 yıllık bir hafıza ortadan kalktı ve sonuç itibarıyla bu arkadaşlar yurt dışı dehası. ‘Kankam’ diyerek ‘dostum’ diyerek. ‘Beni seviyor mu?’ cümlesinden nefret ediyorum ya. Dışişlerinde ‘beni seviyor, ben onu severim, o beni sevmez’ cümlesi olamaz kardeşim ya. Gayri ciddi bir durum.’’ diye konuştu.
‘’SANDIĞA GİTMEMİŞLERDEN, SAYIN OĞAN’A OY VERMİŞ ARKADAŞLARIMIZDAN, KARDEŞLERİMİZDEN SAYIN KILIÇDAROĞLU'NA OY İSTİYORUM’’
Seçimlerde sandık güvenliğinin önemine dikkat çeken Akşener, 28 Mayıs seçimlerinde kendi aldıkları verilerin CHP’ye verileceğini ve sonuçların tek elden takip edileceğini belirtti.
Yurt dışı katılım oranı yüksekliğine ilişkin konuşan Akşener; ‘’Burada da öyle ama yani bu oyların, bu motivasyonun bize yönelmesini arzu ediyorum. Ben yani onu burada aracılığınızla onun için işte seçmenimizden oy istiyorum. Yani sandığa gitmemişlerden, Sayın Oğan’a oy vermiş arkadaşlarımızdan kardeşlerimizden Sayın Kılıçdaroğlu'na oy istiyorum. Sonuçta hangimiz başaracağız o akşam göreceğiz.’’dedi.
‘’BİR İNSANIN DOĞDUĞU ANDAN İTİBAREN HAKLARI MEVCUTTUR’’
İktidarın aile ve kadınlar üzerinden ahlak vurgusunun seçimler üzerinde etkili olmadığını ifade eden Akşener; Soylu’nun erkek erkeğe evlilik ve erkeklerin hayvanlarla evliliği gibi söylemlerini hatırlatarak; ‘’Bu ipin ucu kaçtı. İş bu kadar kötüye gittiği için bunlar tutmadı. HDP ve pkk üzerinden Kürtlerin eşittir pkklı hâline getirilmesi şuur altındaki gibi burada da gay ya da yani yönelimi farklı bireylerin ölüm korkusu hissetmesine sebep oldu. Hangi yönelimde olursa olsun veya hangi cinsiyette olursa olsun bir insanın evrensel bir kuraldan bahsediyorum doğduğu andan itibaren hakları mevcuttur. Siz gay bir bireyden hoşlanmayabilirsiniz. Oğlunuzun, kızınızın böyle bir yönelimi olmasını arzu etmezsiniz. Bu başka bir şey. Ama yönetici durumundaysanız onlara sopa attırmazsınız, dayak attırmalısınız, onları öldürtmezsiniz.’’ dedi.
‘’HER ŞEY KADINLAR ÜZERİNDEN. BİTSİN ARTIK BU. ‘SAHİPLENDİRİLEN KADIN’ NE DEMEK? SENİ SAHİPLENDİRELİM. ÖYLE BİR ADAMSIN DEMEK Kİ’’
Her türlü hakaretin kadın üzerinden yapıldığının altını çizen Akşener; ‘’Benim sinir olduğum şey her türlü konu kadın üzerinden gidiyor. Ben 8 sene Meclis yönettim. Yasakladığım bir tek konu vardı; espri, şaka, hakaret kadın odaklı yapıldığı zaman yapan kişiyi Meclis’ten atıyordum. Bilir arkadaşlar. Her şey bizim üzerimizden. Ya bitsin artık bu. ‘Sahiplendirilen kadın’ ya bu ne demek? Şimdi küfredeceğim dangalak diyeyim hadi. Seni sahiplendirelim bakayım. Öyle bir adamsın demek ki. Şimdi böyle bir durum olabilir mi ya? Her şey kadın üstünden. Biz 21. yüzyılda yaşıyoruz sokakta gezemiyor kadınlar.’’ diye konuştu.
‘’BİZİ İLGİLENDİREN BİR DURUM YOK ORADA’’
DEVA, Gelecek, Saadet Partisi’nin ve Demokrat Parti’nin CHP logolarıyla seçime girmesinin Kılıçdaroğlu’nun teklifi üzerine olduğunu belirten Akşener; ‘’Bir başka partinin ortaya koyduğu tavrı olumlu veya olumsuz görünmek benim haddime değil. Yani onlar öyle uygun görüldü iki tarafın yöneticileri genel başkanları dolayısıyla o yani biz ilgilendiren bir durum yok orada.’’ diye konuştu.
‘’MERAL AKŞENER OLARAK SAYIN KILIÇDAROĞLU’NUN ADINA KEFALETİMİ KOYUYORUM. GEÇMİŞ, GEÇMİŞTE KALDI’’
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ‘’Kazanacak aday’’ vurgusunun hatırlatılması üzerine Akşener; ‘’Benim davranışım şu; dürüst, açık, yüze konuşmaktır. Hiç siz benim masanın hakkında bir yerlerde beyanat verdiğimi duydunuz mu bugüne kadar? Duymadınız ama orada konuştum, konuşurum. Sonrasında bir karar alınmışsa o karara siz de uymazsanız geriye bakmazsınız, ileriye bakarsınız. Doğrudur, eğridir; benim etkim, yetkim şudur budur bilemem. Ama Meral Akşener olarak pkk’yla, HDP ile hizbullahla, fetoyla, abdullah öcalan'la haşır neşir olmayacağına dair Sayın Kılıçdaroğlu'nun adına kefaletimi koyuyorum. Bu benim açımdan onurumdur, şerefimdir diyorum ki kefaletimi koyuyorum. Geçmiş geçmişte kaldı.’’ dedi.
Akşener konuşmasını; ‘’Her oy Kemal’e artık’’ sözleriyle tamamladı.
Yorum Yazın